Hazırlayan: Nazlı Selin Özkan

Bu sene 11’incisi düzenlenen ve iş dünyasını bir araya getiren Brand Week Istanbul, on binlerce katılımcıyı ‘Yeniden düşün. Yeniden yarat. Yeniden inşa et’ teması altında buluşturdu. Onur konuğu Uğur Yücel, ‘Slumdog Millionaire’ kitabının yazarı eski diplomat Vikas Swarup, televizyon programcısı Richard Hammond, Ayfer Tunç, Murathan Mungan ve ekonomist Guy Standing dahil olmak üzere 320’den fazla yerli ve yabancı konuşmacının yer aldığı dopdolu programda iş dünyasını, medyayı, reklam ve pazarlama dünyasını yakından etkileyen gelişmeler tartışıldı.

Brand Week Istanbul 2023’ten öne çıkan beş dersi derledik.

Sürdürülebilir gastronomi

Gastronomi bu sene Brand Week Istanbul’da en çok tartışılan konulardan biriydi. Fatih Tutak’tan Ömür Akkor’a, Dilara Koçak’tan Maksut Aşkar’a, Mehmet Yalçınkaya’ya ve Danilo Zanna’ya kadar gastronomi dünyasının değerli isimleri Brand Week Istanbul sahnesindeydi.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde çalışan şefler, Türkiye mutfağının ve toprağının zenginliğinin altını çizerek yerel lezzetlerin korunması gerektiğini ve gıda sürdürülebilirliğine yatırım yapmanın Türkiye lezzetlerinin bundan sonraki on yıllarda da aynı kalitede sunulabilmesine olanak sağlayacağını belirtti. Kadın girişimcilerin bu alandaki faaliyetlerinin desteklenmesi gerektiği de gastronomi dünyasından gelen pek çok konuşmacının değindiği bir konu oldu.

Medyada stratejik cesaretler

Brand Week Istanbul haftasının en kalabalık oturumlarından biri Next Akademi Kurucusu Levent Erden ile sahneyi paylaşan gazeteci Fatih Altaylı’nın oturumuydu. YouTube sayfasının hikâyesini anlatan Altaylı, YouTube’un tüm algoritma önerilerine karşı tercihler yapmasına rağmen başarıyı yakaladığını aktardı.

Benzer şekilde, ‘Şahsiyet’ dizisinin yaratım sürecini anlatmak için Brand Week sahnesinde yer alan yazar Hakan Günday, yönetmen, senarist ve oyuncu Onur Saylak ve Madd Entertainment Genel Müdürü Ateş İnce de Şahsiyet’in başarısının ardında dizinin hem görsel, hem karakterlere yaklaşımı hem de senaryosu açısından konvansiyonelliği takip etmemesi olduğunu belirtti.

Anti-sosyal platformlar

Bilimkurgu yazarı, aktivist ve gazeteci Cory Doctorow, sosyal medya platformlarının kendi kendilerini yok etme döngüsünü betimleyen ‘enshittification’ kavramını anlattı. Facebook ve Amazon gibi platformların aracıları nasıl ortadan kaldırarak internetin çeşitli bölgelerinde monopoller oluşturduğunu ve kullanıcıları hapsettiklerini açıklayan Doctorow, internetin iyi bir geleceğinin olması için kullanıcıların platformlar arasında özgürce gezmesine izin verecek sistemler kurulması gerektiğini belirtti.

Brands and Trends by Bonus sahnesinde konuşan The Institute of Network Cultures Kurucu Direktörü Geert Lovink ise sosyal platformların yol açtığı fiziksel ve ruhsal problemleri ele aldığı sanat gösterisini katılımcılarla paylaştı. Lovink, sosyal medyanın gerçek zamanlı olmasının ve sürekliliğinin internetin erken günlerindeki blog kültürünün aksine insanları bitkinleştirdiğini aktardı.

Kültür bir sermaye

Le Pub Global CEO’su, Publicis Worldwide CCO’su ve Publicis Groupe İtalya CCO’su Bruno Bertelli, Brands & Trends by MediaCat Magazine sahnesinde katılımcılara kültür sermayesinin markaları farklılaştırmak için nasıl kullanılabileceğini anlattı. Ana akımın yok olduğunu ve nişin yükselişe geçtiğini vurgulayan Bertelli’ye göre markalar kategorileri şekillendiren kültürleri etkileyen sosyo-ekonomik değişimleri inceleyerek markalar için fırsatlar yaratıp markaların o kültürlerde bir yere sahip olmasını sağlayabilir.

Yapay zekâ önemli ama zekâ ondan çok fazlası

Brands & Trends by Bonus sahnesinin en çok dikkat çeken konuşmalarından biri de TÜBISAD Yönetim Kurulu Üyesi Barış Karakullukçu moderatörlüğünde katılımcılarla buluşan Unilever Chief Data Offier’ı Andy Hill oldu. Unilever’in son beş yılda geçirdiği dijitalleşme yolculuğunu anlatan Hill, markanın medya harcamasından tedarik zinciri optimizasyonuna kadar farklı alanlarda 400’den fazla yapay zekâ temelli sistemin kullanılmaya başladığını söyledi.

Sektörü etkisi altına alan yapay zekâ endişelerine karşı Prof. Dr. Metin Sitti ise zekâ olgusunun beyinle sınırlı olmadığını hatırlatarak, insan vücudu ve doğada var olan kendi kendini iyileştirme, tepki verme ve üreme gibi süreçlerin fiziksel zekâya örnek gösterilebileceğini belirtti.