Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart 2020 tarihinden bu yana yeni vaka sayısı ilk kez 39 bini aştı. Dün de (30 Mart) günü 37 bini aşkın vaka sayısıyla rekor kırılmıştı.

Önceki rekor 33 bin 198 vakayla 8 Aralık 2020 tarihine aitti. Türkiye, günlük vaka sayısında Avrupa’da ilk sırada, dünyada ise Hindistan’ın ardından ikinci. 

Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre günlük can kaybı 152, toplam ağır hasta sayısı ise 2 binin üzerinde. 

Artışın nedenlerinden biri olarak, İngiltere kaynaklı varyantın görülme yoğunluğu gösteriliyor. Varyantın bulaşma hızının yüzde 40 ila 70 oranında daha yüksek olduğu biliniyor. Bu varyant, 81 ilde de görülüyor.

Gazi Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hasan Bostancı, hastanede yatan vakaların yaklaşık yüzde 70’inin İngiltere kaynaklı varyanta sahip olduğunu aktarıyor.

Doç. Dr. Osman Elbek, salgının ikinci pikinin birincisine göre daha ağır olduğuna işaret ediyor. Hasta ve ölüm sayılarının artmaya devam edeceğini söyleyen Özbek, “Ne yazık ki bu süreçte hem hasta hem de ölüm sayıları artacak. Ayrıca henüz pikin tepesine henüz gelmedik” diyor.  

Prof. Dr. Elif Dağlı, İstanbul’daki pandemi hastanelerinin tamamen dolduğu bilgisini veriyor. 

TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut ise geçen hafta yapılan AKP kongresinin ardından yaşananları paylaşıyor: “Ankara’da artık Türkiye’nin her yerinden gelen değişik mutasyonları görüyoruz.”

Dahası

Bu haftanın toplam 1.3 milyon doz aşı yapıldı. Bunun 900 bini ilk doz olarak uygulandı. Nüfusun yüzde 8'inin iki doz aşısı tamamlandı. Yaşadığınız ildeki aşılama sayılarını buradan görebilirsiniz.

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: “Mutant virüs orijinal virüsün yerini alacak ve daha bulaşıcı bir virüsle uğraşacağız. Aşıların hiçbirisi aşılı kişinin virüsü bulaştırmasını engellemiyor. Bir ülkede okulların açılacağı tarih veriliyorsa, o ülkede salgın bilimsel yönetilmiyor demektir.”

Deniz Yıldırım’ın yazısı: “Mesele halkın genel sağlığı mı, yoksa siyasal İslamın öncelikleri mi?”

Sedat Ergin’in yazısı: “Üçüncü dalga üzerimize geliyor ve toplumdaki yaş kümelerinin bundan nasıl etkilendiğini bilmiyoruz.”