Antalya'da 7 ve 10 yaşındaki çocuklarına cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A., adli kontrolle serbest bırakıldı. Karar, kamuoyunda gördüğü tepkiyle gündemin ilk maddesi haline geldi.
Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığı, sanıkların tutuksuz yargılanmasına itiraz ettiklerini ancak itirazın Antalya 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini duyurdu.
Süreci yakından izlediklerini söyleyen Adalet Bakanı Gül, HSK’nın da konu hakkında inceleme başlattığını duyurdu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sanıkların tutuklu yargılanmalarını talep etti. Davanın altıncı duruşması 17 Eylül'de.
Ne olmuştu?
‘Elmalı Davası’ olarak bilinen olay, Haziran 2020’de çocukların babaannesinin Balıkesir'de savcılığa gitmesiyle ortaya çıktı.
Savcılık, babaannelerinin yanında olan G.E.G. ve ağabeyi İ.E.G.'nin, Çocuk İzlem Merkezi'nde ifadesine başvurdu.
G.E.G. ifadesinde, annesi ve üvey babası ile birlikte isimleri F., A. ve M. olan kişilerin kendisine istismarda bulunduğunu anlattı. G.E.G., annesi Merve A., üvey babası Rahmi A. ve dayısı S.'den şikayetçi olduğunu söyledi.
Savcıya ifade veren ağabey İ.E.G. de cinsel istismarı ve fiziksel şiddeti doğruladı. Çocuklar, yaşadıklarını çizimlerle de anlatmaya çalıştı. Bu resimler de soruşturma dosyasına girdi.
Anne Merve A. ile üvey baba Rahmi A., Ekim 2020'deki ilk duruşmada tutuklandı. Olaya ilişkin davanın üçüncü duruşması 6 Ocak’ta Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Merve A. ve üvey baba Rahmi A. ifadelerinde, çocukların yalan söylediğini öne sürerek beraat talebinde bulundu. Anne ve üvey baba adli kontrol şartıyla serbest kalırken, duruşma ertelendi.
Mart ve mayıs aylarında yapılan duruşmalarda, avukatların sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri reddedildi.
Dahası
Çocukların avukatı Gülşah Ekin Taş süreci anlattı: “Kız çocuğu yıllardır istismara maruz bırakılıyor ama oğlan çocuğu da maruz bırakıldığında olay ortaya çıkmaya başlıyor. Sonrasında çocuklar babaannenin yanında kalmaya başlıyor ve istismarı bu aşamada anlatıyorlar. Çocuklar dedenin ve teyzelerin de fiziksel istismarına maruz bırakılıyor, telefon kabloları ile şiddet uyguluyorlar.”
Türkiye, çocuğa yönelik cinsel istismar ve sömürünün engellenmesini düzenleyen Lanzarote Sözleşmesi'ne 2011'de taraf olmuştu. Sözleşmeye göre Türkiye, sadece faile ceza uygulamakla değil, istismarı önlemekle de yükümlü.