Kamuoyunda 4’üncü Yargı Paketi olarak bilinen kanun teklifinin 14 maddeden oluşan ilk bölümü, Meclis’te gece yarısı yapılan oylamayla kabul edildi. 

Cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarının da aralarında bulunduğu katalog suçlardan, tutuklama için ‘kuvvetli suç şüphesinin’ yanında ‘somut delil’ kriterleri de aranacak.

Teklifin bu maddesi, kamuoyunda tartışma yaratmış ve kadın örgütlerinin tepkisine yol açmıştı.

İYİ Parti’nin madde üzerinde değişiklik yönündeki önergesi ise AKP oylarıyla reddedildi.

Meclis Genel Kurulu’nda ‘somut delil’ şartına karşı muhalefetten tepkiler yükseldi. Tepkilere yanıt, AKP Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu’ndan geldi. 

Akbaşoğlu, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda mağdurun her aşamada değişmeyen ‘tutarlı beyanları’nın yargı kararlarında delil olarak görüldüğünü savundu.

Türkiye, çocuğa yönelik cinsel istismar ve sömürünün engellenmesini düzenleyen Lanzarote Sözleşmesi'ne 2011'de taraf olmuştu. Sözleşmeye göre Türkiye sadece faile ceza uygulamakla değil, istismarı önlemekle de yükümlü.

Dahası 

Avukat Özge Üstün: "Önce somut delilin ne olduğundan bahsetmek gerekiyor. Bir çocuğun istismara uğradığını beyan ettiğinde çizmiş olduğu resimler, muayene raporları, adli tıp bulguları da somut delildir" demişti. 

Avukat Seda Akço: “Delil yetersizliğinin sebebi bu suçların delillerinin olmaması değil, sistemde delil toplama konusunda zafiyet bulunması. Bir diğer faktör de mağdurların korunamaması. Yeterli bakım ve koruma sağlanamayan mağdurlar korkarak ifadelerinden vazgeçebiliyor veya vazgeçirilebiliyor ya da çelişkili ifadeler vererek süreci tamamen işlemez hale getirebiliyor.”