‘Zırh’

Türkiye, son dört yılda pek çok kez zırhlı araçlar tarafından ezilerek hayatını kaybeden insanların haberlerini okudu. 2018’den bu yana 9’u çocuk 18 kişi, zırhlı araç ‘kazalarında’ yaşamını yitirdi.

‘Vicdanı rahat’: Ailesiyle Diyarbakır’ın bağlar ilçesinde yaşayan 5 yaşındaki Efe Tektekin de onlardan biriydi. 11 Eylül 2019’da, zırhlı aracın altında kalarak hayatını kaybetti. Zırhlı aracı kullanan polis memuruna, ‘taksirle ölüme neden olmak’ suçlamasıyla Diyarbakır 9’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Aile ve avukatları, sanık polisin ağır cezada yargılanmasını istese de, talepleri reddedildi. Bugün görülen karar duruşmasında Efe’yi öldüren polis memuru beraat etti. Polisin son sözleri, “Vicdanım rahat” oldu.   

Aracın hızı: Soruşturma sırasında zırhlı aracın hızı, tartışma konusu oldu. Sanık polise göre, Efe’nin hayatını kaybettiği caddeye yakın bir yerde semt pazarı kuruluydu. Bu nedenle yoğun bir kalabalık vardı ve araç 20-25 kilometre hızın üzerine çıkamazdı. Ailenin avukatı Sedat Çınar ise zırhlı aracın yüksek hızda seyrettiğini söylüyor. Üstelik aracın girdiği cadde, ana güzergâh yolunda değildi.

Kamera görüntüleri bulunamadı: Soruşturma kapsamında, zırhlı araçta bulunan kamera kayıt sisteminden görüntülerin alınması gerekiyordu. Ancak polisin iddiasına göre o araçtaki kamera kayıt sistemi, 2017’den beri bozuktu ve çalışmıyordu. Efe’nin babası Ahmet Tektekin ise polisin iddiasına itiraz etti ve kameranın çalışır durumda olduğunu söyledi. Zira baba, olaydan sonra zırhlı araca bindirilmiş ve oğlunun ölüm anına dair görüntüler kendisine izlettirilmişti. 

Karar: Mahkeme, emniyetten MOBESE görüntülerini de istedi. Görüntüler geldiyse de avukat Çınar ikna olmadı. Çınar, olay yerini daha net gören kameralar olmasına rağmen emniyetin, mahkemeye kör noktadaki kameraların kayıtlarını gönderdiğini öne sürdü. Avukata göre davanın özeti şu sözlerle açıklanabilirdi: “Soruşturma detaylı yürütülmedi. Deliller toplanmadı.”

Sonuç: Hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, polis memurlarının ihmallerinden bağımsız olarak başka bir noktaya daha dikkati çekiyor ve itiraz ediyor: “Şehir içinde zırhlı araç kullanılmamalı.” 

Makine Mühendisleri Odası’na göre bu denli ağır tonajlı araçlar, yaşam alanlarında kullanılmaya müsait değil. Zırhlı araçlar, çatışmalarda kullanıldığı için daha çok kırsalda, yaya ve trafik olmayan alanlarda kullanılmalı. Zira trafik içinde yüksek hızla kullanıldıklarında, kontrolden çıkmaları çok kolay…

Dahası:

Eylül 2021’de Şırnak İdil’de mahalle arasında bisiklet süren Mihraç Miroğlu’na zırhlı polis aracı çarptı. Olay yerinde hayatını kaybeden Miroğlu, 7 yaşındaydı. 

2017’de Diyarbakır Lice’de, zırhlı araç ile sivil araç çarpıştı. Kazada sivil araçtaki beş kişi hayatını kaybetti. İçişleri Bakanlığı, sivil aracın sürücüsü Fikri Demirbaş’ın ailesine, zırhlı aracın zarar gördüğü gerekçesiyle 250 bin euro tutarında tazminat davası açtı.

Aynı yıl Şırnak Silopi’de zırhlı polis aracı bir eve çarptı. Evin kolonlarından biri yıkıldı ve iki çocuk hayatını kaybetti. Mahkeme, tutuksuz yargılanan aracın sürücüsünü 19 bin lira para cezasına çarptırdı.

Kapak fotoğrafı: Gazete Davul