Türkiye’deki müzik emekçilerinin yüzde 40’ı, kendilerini dahi geçindiremiyor. 

Pandemi sürecinde en derin işsizliğin ve yoğun intiharların yaşandığı müzik sektörü, etkinliklere uzun süre izin verilmemesi nedeniyle ağır bir darbe almıştı. ‘Kademeli normalleşme’ sürecinde yok sayılan sektör, ‘normalleşme’ sürecinde de saat 00.00’da başlayan yasakla çıkmaza girmişti.

Müzik yasağı güncellenerek saat 01.00’e çekildi ancak sektör temsilcileri, ‘dünya üzerinde örneğinin olmadığını’ söyledikleri bu yasaktan vazgeçilmesini talep ediyor.

Mart 2020’den bu yana en az 130 müzisyenin intihar ettiği, 50 bin müzisyenin işsiz kaldığı tahmin ediliyor. 

Henüz geçen hafta Bodrum’da bir konser veren ve valilik talimatıyla saat 00.30’da sahneden indirilen rapçi Sefo, “Bu ülkeden gerçekten çok sıkıldım. Kural 01.00’e kadardı, o da saçmaydı” sözleriyle tepkisini dile getirmişti.  

Rapor ne diyor?: ‘Türkiye’deki Müzik Emekçilerinin Çalışma Koşulları ve Gelir Durumları Üzerine Araştırma Raporu’, sektördeki kötü şartları bir kez daha gözler önüne serdi. 

Sevilla Üniversitesi’nden akademisyen Selda Dudu, müzik yazarı Özge Ç ve Denizci, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nden Doç. Dr. Evrim Hikmet Öğüt’ün hazırladığı rapor için Kasım-Aralık 2020 tarihlerinde 410 müzik emekçisiyle görüşüldü.

Katılımcıların yüzde 63’ü, hiçbir sosyal güvenlik kaydı olmadan çalıştığını söyledi. Sektörde yarı zamanlı çalışma oranının yüzde 70 olduğu tespit edildi. Yarı zamanlı çalışmada SGK kaydının yapılma oranı ise sadece yüzde 29. 

Araştırmaya katılanların yüzde 14’ü, 2020 yılı içinde devlet, belediye, özel şirketler ya da sivil toplum kuruluşlarından karşılıksız nakdi veya ayni yardım aldığını söyledi. Müzik emekçilerinin yüzde 86’sı ise hiçbir sosyal yardımdan faydalanamadı