Enflasyon ve konut kiralarındaki artış, Türkiye’de ‘tersine göç’ etkisi yarattı. Büyük şehirlerde farklı sektörlerde çalışanlar, yaşam maliyetinin daha düşük olduğu Anadolu kentlerine yöneldi. 

‘Tersine göç’ özellikle, ülke genelinde en yüksek kira bedeline sahip olan İstanbul, Muğla ve Antalya’da görülüyor. Yüksek kira artışları aynı zamanda, çalışmak için büyük şehirlere gitmek isteyenlerin de vazgeçmesine yol açtı.

Artan göç, büyük şehirlerde faaliyet gösteren birçok sektörde işçi açığı doğurdu. 

Sektör temsilcileri, göçün yaşandığı büyük şehirlerin yeniden ‘cazibe merkezi’ hâline gelmesi için lojman yapımı, kira desteği, kooperatif modeliyle kiralık ev yapımı veya yetişkinlerin kalabileceği yurtların yapılmasını öneriyor. 

Kamu çalışanları için yüksek kiraların olduğu şehirlerin ‘mahrûmiyet bölgeleri’ hâline geleceğini savunan sektör temsilcisi Ahmet Büyükduman, bu nedenle daha fazla ‘bekâr kamu çalışanının’ bu bölgelerde istihdam edileceği görüşünde. Büyükduman’a göre, sürecin böyle devam etmesi hâlinde kamu okullarına öğretmen bulmak da zorlaşacak.

Sahil kentlerinin normalde birer ‘emeklilik alanı’ olduğunu söyleyen Büyükduman, “Bu kişilerin sahildeki mevcut evlerini kiraya verip, memleketlerine gitme ihtimali olabilir. Eskiden büyük şehirlerden sahillere ‘emekli göçü’ vardı, şimdi aynısı sahillerden iç bölgelere doğru yaşanabilir” dedi. 

KESK’e göre, üniversite öğrencilerinin dönüş yapacağı eylül ayından itibaren çok büyük bir barınma sorunu yaşanabilir. Sahil kentlerinde ciddi bir hekim açığı oluştuğu bilgisini veren TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, özellikle yoğun bakım ve göğüs hastalıkları uzmanlarının pandemi döneminde bu kentlerden ayrıldığını söyledi