Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Rektör Melih Bulu’ya karşı tepkilerini sürdürürken, Sakarya’daki havai fişek fabrikasındaki patlamada ölenlerin yakınları da isyan bayrağını çekti.

Hendek’te yedi kişinin öldüğü, 127 kişinin de yaralandığı patlamaya ilişkin davanın ilk duruşması öncesi hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralananların yapmak istediği yürüyüş engellendi, mahkeme salonuna girmelerine izin verilmedi.

Polisin, gazetecileri engellemeye çalışması üzerine patlamada kardeşini kaybeden Hatun Tepeçınar feryadını şu sözlerle dile getirdi: “Ben basınla duyuracağım sesimi. Parası olan kazanmayacak bunu. Üç kuruş için fabrikada kölelik yapanlar kazanacak. Kardeşimi kaç parça aldım. Dikip önüme koydular.”

Polislere seslenen Tepeçınar, “Polis kardeşlerim, empati yapın. Bizim yerimize koyun kendinize. Ben üç tane yetimime ne diyeyim, dul eşine ne diyeyim? Altı aydan beri yemiyoruz, içmiyoruz, uyumuyoruz. Haplarla ayakta duruyoruz. Bize kim yardım edecek? Devletimizden yansız olarak adalet istiyoruz. Parası olan savunulmasın, katiller savunulmasın. Bütün Türkiye'ye sesleniyorum, ne olur yanımızda olun, bizi bu süreçte yalnız bırakmayın, susmayın, bizi de susturmaya kalkmayın, susmayacağız" dedi.

Dava ise 15 Mart’a ertelendi.

Yasak, eylem, gözaltı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı Rektör Melih Bulu’ya yönelik eylem çağrıları üzerine Valilik, sabah saatlerinde Şişli ve Beşiktaş ilçelerinde her türlü eylemi yasakladı. Bunun üzerine öğrencilerin bir kısmı yürüyerek önce Bebek’e, oradan da Beşiktaş’a yöneldi. Tekrar Kadıköy’de buluşan öğrenciler, eylemlerini burada gerçekleştirdi. 

Okulda kalan öğrenciler ise Metallica dinlediğini söyleyen Rektör Melih Bulu'yu, grubun ‘Master of Puppets’ şarkısıyla istifaya çağırdı.

Bu sırada Bulu ise Cüneyt Özdemir’in YouTube canlı yayınında öğrencilere el salladı. Daha sonraki saatlerde ise bizzat yanlarına gitti ve burada sorularını yanıtladı.

Öğrencilerin ısrarlı “Net olarak yanıt istiyoruz, istifa edecek misiniz” sorusuna Bulu, şu yanıtı verdi: “Akademik yöneticilik anlamında bir sorunum olacağını düşünmüyorum. Liyakat çok önemli. Demokrasi konusunda sözlerinize tamamen katılıyorum, kanunların dışında davranma hakkımız yok. Rektörlerin nasıl atanacağı belli, dünyada rektörün seçimle olduğu örnekler çok az. Bugün burada konuşanlara hiçbir şey olmaz, demokratik bir ortamdayız, çok mutluyum."

Dahası:

Bulu’yu pazartesi günü okulda protesto edenlerin evlerine yapılan operasyonlar devam etti. Uzun namlulu silahlar kullanan özel harekat polislerinin düzenlediği baskınlarda 14 kişi daha gözaltına alındı. 

‘2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet’ ve ‘görevli memura mukavemet’ gerekçesiyle toplamda 36 kişi gözaltında bulunuyor.

İçişleri Bakanı Soylu da söz konusu şafak baskınlarını savundu: “Üniversiteye girmeye çalışan, Boğaziçili olmayan, terörle iltisaklı illegal gruplara izin vermeyen Türk Polisi doğru yapmıştır.”

Öte yandan protestolar sırasında üniversitenin kapısına takılan kelepçeyle ilgili inceleme başlatıldı. Kelepçenin üniversitenin güvenlik görevlisine ait olduğu, kelepçenin ise bir polis memuru tarafından takıldığı tespit edildi.

Eylem Nazlıer’in haber analizi: Boğaziçi öğrencileri neden eylem yapıyor? Kim ne dedi? Neler yaşandı?