Toplam sözcük sayısı: 1.250 - Ortalama okuma süresi: 5 dakika

Güney Kore’den caz tınıları: Youn Sun Nah

30. İstanbul Caz Festivali birçok yıldızı ağırlayacak ve onlardan biri hiç kuşkusuz Güney Koreli sanatçı Youn Sun Nah. Müzik eleştirmenlerinin eşsiz bir yorumcu olarak nitelendirdiği, ‘Waking World’ adlı son albümüyle övgüler alan sanatçı, 14 Temmuz’da İstanbul’da sahnede olacak. Youn Sun Nah, konser öncesi sorularımızı yanıtladı.

Hazırlayan: Aslı Uluşahin​​ 

Youn Sun Nah, müzisyen bir ailenin çocuğu olarak Seul’de doğdu. Kore’de Fransız edebiyatı öğrenimi gördü, ardından Paris’te müzik okudu. İlk albümü ‘Reflet’ 2001 tarihli. Pandemi döneminin ürünü onuncu albümü ‘Waking World’ 2022’de yayımlandı.

Fotoğraflar: ACT

Youn Sun Nah, gezegendeki herkes gibi bu dramatik dönemden çok etkilendiğini, ancak o dönemin kendi yazdığı bir albüm yaratmasına fırsat verdiğini söylüyor: “İlk kez bütün bir albümü besteledim, sözlerini yazdım ve pandemi olmasaydı buna cesaret edebileceğimi sanmıyorum. Bu etki, ailemle vakit geçirme fırsatının yanında, o günlerden hatırladığım yegâne olumlu yanlardan biri.”

Youn Sun Nah, albümdeki duru ve içten şarkılarında ilişkilerden, duygulardan söz ediyor. ‘Don't Get Me Wrong’ adlı şarkıdaysa “Yalanlarla ve yalan söyleyenlerle dünyanın hiç şansı yok” diyor. Dinleyenlere “Dünyayı görme biçimin yanlış. Sevgiden yaratıldığımızı asla unutma” diye sesleniyor. Ona göre salgının yarattığı yüzleşmeden insanlar ders çıkarabilirdi, ama böyle olmadı:

“Küresel açıdan bakarsak, pandemi sonrası beni oldukça hayal kırıklığına uğrattı. Bir süreliğine daha fazla dayanışma, hoşgörü ve barışın olduğu, daha iyi bir dünyamızın olacağını ummuştum. Oysa bugün hepsi daha az. Sanki birlikte paylaştığımız bu dönemden hiç ders alınmamış gibi.”

Fakat bu süreç onun müziğinde ve hayata bakışında kalıcı etkiler yaratmış:

“Sahnede olmaktan her zaman çok keyif aldım, ancak pandemi bu keyfi pekiştirdi çünkü varoluşumuzun kırılganlığını ortaya çıkardı. Bugün turneye çıktığımda kendime bunun son seferim olabileceğini söylüyorum, bu yüzden her saniyenin ve profesyonel bir müzisyen olarak yaşama şansımın kıymetini biliyorum.”

‘Kore’nin başarısı adeta bir mucize’

Salgından, kısıtlamalardan söz ederken, müzikte ve yaşamda sınırların ortadan kalkmasıyla ilgili düşüncelerini sorunca, “Kendimi Dünya gezegeninin bir sakini gibi hissediyorum” diyor:

“Yirmi yıldır dünyanın her yerini gezme fırsatım oldu. İşim bunu mümkün kıldı, aynı zamanda Güney Koreli olmam da bunu sağladı. Çünkü çoğu ülkeye seyahat edebiliyorum. Gidemediğim tek ülke Kuzey Kore. Tüm bu seyahat deneyimlerim gözlerimi dünyaya açtı ve beni bugün olduğum kişi yaptı. Elbette müziğimi de etkiledi. Onun için, herkesin kısıtlama olmaksızın dünyayı dolaşma fırsatına sahip olmasını diliyorum.”

Gerçekten Güney Koreli sanatçılara bütün kapılar açık çünkü filmlerinden müziklerine kadar hayranlık uyandırıyorlar. Youn Sun Nah, bu durumu bir mucizeye benzetiyor:

“Çocukken, hatta ilk gençliğimde, Kore filmlerinin veya müziğinin dünyayı büyüleyeceğini hiç hayal edemezdim. Kore Savaşı ülkeyi tamamen harap etti ve ülkenin yeniden inşası için çok uzun bir süre gerekti. Ülkem o dönemde yeniden yapılanmaya, çalışmaya odaklandı. Bu uzun sürenin ardından Koreliler sanat gibi yaratıcı alanlarda kendini ifade etme fırsatı bulabildiler ve bugün uluslararası alanda büyük bir başarı elde ediyorlar. Kulağa bir peri masalı gibi geliyor ama bu gerçekten oluyor.”

‘Ülkelerimizi birleştiren kardeşlik bağları’

Sohbeti sonlandırmadan yeniden konsere dönüyoruz. Youn Sun Nah, daha önce de İstanbul’a geldi ama ilk kez Caz Festivali’ne konuk olacak. “Her zaman harika vakit geçirdiğim bu eşsiz şehrin atmosferini çok seviyor ve festivali keşfetmek için sabırsızlanıyorum” diyor ve konserde çoğunlukla ‘Waking World’ ve bir önceki albümü ‘Immersion’dan şarkılar söyleyeceğini anlatıyor. Ayrıca hiç kaydetmediği ve sadece canlı söylediği şarkılar da repertuvarında olacak. Sahnedeyse ona ‘üç harika müzisyen’ dediği Brad Christopher Jones, Tony Paeleman ve Thomas Naïm eşlik edecek.

Son sözleri Türkiye’deki dinleyicilerine:

“Türkiye’ye gelmek her zaman büyük bir zevk ve benim için özel bir duygu, çünkü ülkelerimizi birleştiren kardeşlik bağları var. Tüm dinleyicilere, dostluk, sevgi ve mutluluk dolu anlar paylaşmak için sabırsızlandığımı söylemek isterim.”

Youn Sun Nah konseri, 14 Temmuz’da Robert Kolej Konak Teras’da gerçekleşecek. 30. İstanbul Caz Festivali 19 Temmuz’da sona erecek.

kadraj

Fotoğraf: Müze Gazhane

Naile Akıncı’ya saygı duruşu

Türkiye’de resim sanatının öncü kadınlarından Naile Akıncı’nın üretimine ve hayatına geniş bir bakış sunan ‘Bir Kendilik Öyküsü: Naile Akıncı (1953-2013)’ retrospektif sergisi, İstanbul’da Müze Gazhane’de devam ediyor. Küratörlüğünü Doç.Dr. Ebru Nalan Sülün’ün yaptığı sergide odak, sanatçının Eyüp ve Haliç manzaraları. Ebru Nalan Sülün’e göre, ‘Eyüp ressamı’ adıyla anılan Akıncı’nın ‘yaşam adımları, hisleri ve estetik kaygıları’ en güçlü bu tasvirlerde okunabiliyor. Aynı zamanda, onun resimlerinde, artık bütünüyle değişmiş bir semtin 60 yıl önceki sureti de görülebiliyor.

Naile Akıncı, 1923’te Van’da doğdu. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde, Zeki Kocamemi atölyesinde eğitim aldı. Nurullah Berk, Bedri Rahmi, Léopold Lévy gibi dönemin ressamlarıyla çalışmalar yaptı. 1988’de, 50. sanat yılında, Kültür Bakanlığı’nca Onur Ödülü’ne değer görüldü. Zorluklarla geçen ve 2014’te noktalanan hayatında resim yapmaktan hiç vazgeçmeyen Akıncı, sanat yaşamını şu sözlerle anlatıyor:

“Yetmiş beş yıl… Tuvalimle baş başa geçirdiğim, birbirimize ihanet etmeden, sıkılıp arkamızı dönmeden geçirdiğimiz koskoca bir yetmiş beş yıl. Geriye baktığımda zihnime düşen yüzlerce kelimeyi elekten geçirirsem şayet, duygularımı özetleyen tek bir kelime kalıyor: Şükür.” 

Sanatçının 200 yakın eserini kapsayan sergiyi görmek için acele etmek gerek çünkü 16 Temmuz’da sona erecek. Müze Gazhane, resmin öncü kadınlarının eserlerine yer vermeyi sürdürecek.

Dahası: Cengiz Akıncı’yla annesi üzerine söyleşi.

İdil Deniz Türkmen’in yazısı: ‘Cumhuriyet’in Ressamı Naile Akıncı’

haber turu

Venedik Film Festivali, ‘Call Me By Your Name’ filmiyle tanınan Luca Guadagnino’nun yönettiği, tenis dünyasına odaklanan ‘Challengers’ filmiyle açılacak. Filmde başrolleri Zendaya, Josh O'Connor ve Mike Faist paylaşıyor.

• Venedik Film Festivali bu yıl 30 Ağustos-9 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek.

‘Barbie’ filmi gösterime girmeden Vietnam’da yasaklandı. Gerekçe, bir sahnede gösterilen ‘Güney Çin Denizi haritası’ olarak açıklandı. Vietnam ve Çin, bölgede hak iddia ediyor.

• Warner Bros yapımı filmde başrolü Margot Robbie ve Ryan Gosling paylaşıyor. Filmin 21 Temmuz’da gösterime girmesi planlanıyordu.

Arkeologlar, Britanya'da Gaint kazılarında tarih öncesi döneme ait 800 tane taş el aleti keşfetti. Ülkede bugüne kadar bulunmuş en büyük erken dönem eserleri Buzul Çağı’na tarihleniyor. Balta biçimindeki aletlerin 300 bin yıldan daha eski olduğu belirtiliyor.

• Bir diğer keşfin adresi Londra. Arkeologlar, Londra yakınlarında, iki düzineden fazla ‘tarih öncesi çukur’ keşfetti. Taş Devri’ne tarihlenen, 5 metre genişliğinde, iki metre derinliğindeki çukurların sırrı henüz çözülebilmiş değil. 

Royal Opera House’un zengin opera ve bale arşivi, abonelik modeliyle erişime açıldı. Royal Opera, Royal Ballet ve teknoloji platformunu Amazon Web Services işbirliğiyle hazırlanan platforma aylık 9.99 sterline üye olunabilecek. Platformda, tarihî yapımların yanı sıra yeni temsiller de çevrimiçi izlenebiliyor.  

Ukraynalı yazar ve şair Victoria Amelina, 27 Haziran’da Rus güçleri tarafından ülkenin doğusunda bir restorana düzenlenen saldırıda aldığı yaralar nedeniyle 3 Temmuz’da hayatını kaybetti. 37 yaşındaki Amelina, saldırı nedeniyle ölün 13. kişi oldu.

Spotify, son dört yılda Türkiye’de halk müziği dinleme oranının yüzde 260’tan fazla arttığını duyurdu. En çok dinlenen sanatçıysa Neşet Ertaş oldu. Platform ayrıca ‘Spotify Karadeniz’, ‘Türkü 50’, ‘Anadolu’, ‘Ege’ ve ‘Oyun Havası’ olmak üzere beş yeni çalma listesi oluşturdu.  

Sanatsal Özgürlüğü İzleme Platformu, 2023’ün ilk altı ayına ilişkin rapor yayımladı. Buna göre altı ayda 14 etkinlik yasaklandı, 11 sansür-otosansür vakasıyla karşılaşıldı ve sanatçılar 27 kez hakaret, hedef gösterme, tehdit ve saldırıya uğradı.

nerede ne var?

Fotoğraf: Depo Photos

6. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali, 7-21 Temmuz'da Efes Antik Kenti'nde gerçekleştirilecek. 

11 farklı ülkeden sanatçının bir araya gelerek hazırladığı ‘Ev’ sergisi, 8- 11 Temmuz arasında REM Art Space'de ziyarete açık olacak.

Bozcaada Caz Festivali, 8 -10 Eylül tarihlerinde Ayazma Manastır'da düzenlenecek. Festivalin programı.

Neriman Polat’ın ‘Çatısız’ başlıklı kişisel sergisi 15 Temmuz'a kadar Zilberman Gallery'de görülebilecek.Can Bonomo ve Nova Norda, 21 Temmuz'da YBY Woods Yaşam ve Etkinlik Alanı'nda dinleyiciyle buluşacak.

Athena, 28 Temmuz'da Maximum Uniq Açıkhava'da sahnede olacak.

kapsül kültür öneriyor

• Osman Erden’in yazısı: ‘Feshane’deki sergiye gösterilen tepkiye dair…’
• Şule Can’ın yazısı: ‘Tammuz’a kurban, hasada dua, halka selam: Evvel Temmuz’
• Kaya Genç’in yazısı: What Is the Future of Istanbul’s LGBTQ Art Scene?’
• Can Çakmur’un son albümü: ‘Schubert + Schoenberg’; Colexico’dan ‘Roll Tango’; Orange Blossom’dan ‘Mexico’; Constantinople&Albaye Cissoko’dan ‘Vers İstahan.’