Sayı: 188 - Ortalama okuma süresi: 5 dakika (1.360 kelime)

🎧 kapsül | günlük doz, tüm podcast platformlarında ve YouTube’da. Kapsül’ün uygulaması iOS ve Android’de.

Ödül sezonu açılıyor: 'Emmy'

Eylül Naz Baklacı

Sonbaharın gelişiyle birlikte Hollywood’da ödül sezonu başladı. Bu akşam gerçekleşecek 76. Primetime Emmy Ödülleri, televizyon ve dijital platformların en popüler yapımlarını yarıştıracak. FX’in popüler dram dizisi ‘Shōgun’ 25 adaylıkla ödüllerin başını çekerken onu 23 adaylıkla geçen senenin de favorilerinden ‘The Bear’ ve ‘The Morning Show’, ‘Fallout’, ‘The Gilded Age’ ve ‘The Crown’ gibi diziler takip ediyor. 

Geçen senenin ödül töreni, Hollywood’daki medya çalışanlarının yer aldığı SAG-AFTRA sendikasının daha iyi çalışma koşulları adına bir grev başlatması ve bu grevin dizi ve film sektöründeki tüm iş kollarından yaklaşık 160 bin çalışana ulaşması sonucu Eylül 2023’ten Ocak 2024’e ertelenmişti. Emmy organizatörleri iş anlaşmazlıklarının sonuçlanmasını bekleyeceklerini söylemişti ve bu erteleme 2001 yılındaki İkiz Kuleler Saldırısı’ndan sonra törenin ilk ertelenmesi olmuştu. 2024 yılının ikinci Emmy ödül töreni olacak bu gecenin sunucuları ödüllerin önceki senelerdeki favorileri komedilerinden ‘Schitt’s Creek’in baba-oğul yıldızları Eugene Levy ve Dan Levy olacak. Ana sunucular olarak Jimmy Kimmel, Ellen, Ricky Gervais gibi hep aynı komedyen ve televizyon kişiliklerini seçen Akademi ve Altın Küre Ödülleri’nin aksine Emmy Ödülleri, son birkaç yıldır ana sunucu olarak televizyon yapımlarının sevilen oyuncularını seçiyor. Kadın sunucularınsa her sahneye çıktıklarında harikalar yaratmalarına rağmen hâlâ göz ardı edildiği ödül sezonunda gelecek Altın Küre Ödülleri’ni komedyen Nikki Glaser’ın sunacak olması heyecan verici. 

Hollywood’da Japon rüzgârı: ‘Shōgun’

2023’te dram dalında ödülleri silip süpüren HBO dizisi ‘Succession’, bu sene yerini FX’in ‘Shōgun’ına bırakmış gibi. Shōgun hem konusu hem prodüksiyonu hem de oyunculuklarıyla birçok dalda kazanmasına kesin gözüyle bakılan bir yapım. James Clavell’in 1975 yılında yazdığı aynı adlı romanından uyarlanan ve 17. yüzyıl Japonya’sının feodal yönetimini anlatan tarihî dizide, Japonya’ya gelen bir İngiliz denizcinin gözünden Japon kültürü, politikası ve Japonya’nın militarizme dayalı ve feodal ‘şogunluk’ yönetimi anlatılıyor. Dizi romana ve tarihî hikâyeye bağlı kalırken kadın karakterlerin görünürlüğü, düşmeyen temposu ve Japon kültürünü yansıtma şekliyle Japon izleyiciler arasında da oldukça beğeni topladı. Ayrıca, Emmy adayı olan ilk Japonca dizi olmasıyla da öne çıkıyor. Dizinin, geçen hafta gerçekleşen ve  sanat dalında ödüllerin dağıtıldığı Creative Arts Emmy Ödülleri’nde prodüksiyon, kurgu ve dublörlüğün de dahil olduğu 14 dalda ödül kazanması bu akşamki törene dair beklentilerin yükselmesine yol açtı. Eleştirmenler de dizinin ‘En İyi Dram Dizisi’, ‘Dram Dalında En İyi Erkek Oyuncu’ ve ‘Dram Dalında En İyi Kadın Oyuncu’ gibi büyük kategorilerin sahibi olacağı görüşünde. 

Shōgun’ın, Asyalıların Hollywood’un yan karakterleri olmaktan yavaş yavaş sıyrıldığı, ‘Everything Everywere All At Once’ ve ‘Beef’ gibi Asyalı ekiplerin başı çektiği yapımların geçen senelerde birçok dalda ödülleri topladığı bu dönemde yaptığı sükse ABD politikasına dair ne söylüyor olabilir? Yıllar boyu ‘beyaz-merkezci’ olmakla eleştirilen Amerikan TV ve film ödülleri, önce kadın, sonra siyahi, sonra Müslüman, Asyalı, Amerika yerlisi gibi birçok grubun ‘kapsayıcısı’ olduğunu - çoğu zaman da yalnızca politik doğruculuk adına- göstermeye çabalıyor. Shōgun’ın bu ödül sezonundaki en büyük şanslarından biri de bu ‘politik doğruculuk’ olacak. Wall Street Journal’dan Michael Auslin, Shōgun’ın Japonya’nın en güçlü yönetici soylarından Tokugawa’nın hüküm sürdüğü güç, barış ve istikrar dönemini anlatıyor olmasının savaş ve kaos içindeki günümüz dünyası için öğretici bir yanı olabileceği görüşünde. Bu yanıyla da dizinin yayınlandığı dönem, ona yeni bir misyon yüklüyor diyebiliriz.

Ne oldu da oldu? : ‘The Morning Show’ ve ‘The Crown’

Yıldızlar geçidi dizi ‘The Morning Show’, bu ödül sezonunun sürprizlerinden oldu. İlk iki sezonundaki Altın Küre adaylıklarına rağmen bu yılki kadar başarı yakalayamayan dizi, üçüncü sezonuyla 16 Emmy adaylığı aldı. Reese Witherspoon ve Jennifer Anniston’ın başrolde ve Jon Hamm, Holland Taylor ve Billy Crudup gibi ödül sezonunun sevdiği oyuncuların kadroda olduğu bu sezonla, iki sezondan sonra ‘En İyi Dram Dizisi’ ve neredeyse tüm ‘En İyi Dram Oyuncusu’ kategorilerinde aday. Eleştirmenler, birinci sezona bir #MeToo skandalıyla başlayan dizinin üçüncü sezonda çok daha girift ve sürükleyici bir hikâyeye evrildiği ve gerçek bir televizyon melodramına dönüştüğünü belirtiyor. Ancak ödüllere gelindiğinde, oyunculuklar ve hikâyenin Shōgun gibi güçlü bir rakiple baş etmesi zor görünüyor.  

Ödül sezonunun vazgeçilmezlerinden ‘The Crown’, Emmy Ödülleri’nin ikinci sürprizi. Sürpriz, çünkü, Netflix’in bu kült dizisinin son sezonu eleştirmenlerce çok zayıf bulundu, hatta “o kadar kötü ki algı dışı” gibi tanımlara maruz kaldı. Prenses Diana ve Prens Charles’ın boşanmasından Diana’nın ölümüne giden süreci anlatan bu son sezon, odağını kaybetmesi ve yaşanan olaylara kendinden hiçbir şey katmayarak sıkıcılaşması noktalarında eleştirildi. Yayınlandığı tarihten itibaren 23 Emmy ödülü kazanan yapım, bu sene de dram dalında neredeyse tüm kategorilere aday. Diana’yı oynayan Elizabeth Debicki’nin eşsiz performansıyla geçen yıl alamadığı ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ ödülünü alması, popüler kültürün en sevilen ikonlarından Diana’ya da bir saygı duruşu da olacağından kuvvetle muhtemel görünüyor.

Sezonun skandalı: ‘Baby Reindeer’

‘Baby Reindeer’ şüphesiz bu yılın en çok konuşulan dizisiydi. Dizinin yaratıcısı ve başrolü Richard Gadd’in yaşadığı trajik, toksik, rahatsız edici ve oldukça sürükleyici stalking vakasını anlatan dizi, bir yıldan kısa bir sürede 22 milyon izlenme aldı ve özellikle gerçek bir hikâyeyi anlatmasıyla sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Dizinin ‘takipçi sapığı’ Martha’nın kendisi olduğunu söyleyen Fiona Harvey; Gadd’in cinsel taciz, gönderilen mesajların miktarı ve Martha’nın hapse girmesi gibi birçok konuyu yanlış aktardığını iddia ederek Netflix’e 170 milyon dolarlık hakaret, ihmal ve gizlilik ihlali davası açtı. Gadd ise, “Fiona Harvey’nin Martha olmadığını, kimsenin Martha olmadığını” söylerek senaryonun bir kurgu olduğunu vurguladı. Netflix ise kendisine 8 milyon kullanıcı getiren dizinin yaratıcısı Gadd’in yanında olacağını açıkladı. Bu hukukî kargaşa devam ederken Baby Reindeer bu akşam ‘En İyi Mini Dizi’, ‘En İyi Senaryo’ ve ‘En İyi Erkek Oyuncu’ kategorileri için en güçlü adaylardan biri.  

Yeniden ‘The Bear’ mi?

Emmy ödüllerinde komedi, ‘Modern Family’, ‘Ted Lasso’ ya da ‘Veep’ gibi baskın adaylar olmadıkça eleştirmenlerin genelde kimin kazanması gerektiği konusunda hemfikir olamadığı ve herkesin ‘gönlünden geçeni’ seçtiği bir kategori oluyor. Geçen sezonun 10 ödüllü favorisi ‘The Bear’, bu sezon da süren “The Bear komedi dizisi mi?” tartışmalarına rağmen 23 adaylığın sahibi oldu. Zoe Kravitz’le rol aldığı Saint Laurent reklamıyla geniş bir kitlenin radarına giren Jeremy Allen-White’ın ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü yeniden kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Meryl Streep’in de dahil olduğu eğlenceli hulu yapımı ‘Only Murders in the Building’ ve ‘The Marvelous Mrs. Maisel’dan sonra yeniden bir kadın komedyenin kariyer yolculuğunu izlediğimiz ‘Hacks’ bu akşamın kazananları olabilir. ‘Hacks’, özellikle yılların komedi oyuncusu Jean Smart’ın her sezonda çıtayı daha yükseğe koyduğu kariyerinin en iyi performansı olarak değerlendiriliyor ve bu yüzden önceki senelerde iki kez kazandığı ‘En İyi Kadın Oyuncu’ ödülünü The Bear’e kaybetmesi birçok fanı kızdıracaktır. 

Sosyal medyanın kırmızı halı kıyafetleri, eğlenceli röportajlar, Emmy skeçleri ve en önemlisi kazananların ödül fotoğraflarıyla dolduğu bir sabaha uyanmadan önce favori ödül konuşmalarımızı, favori dizilerimizi ve belki de Ricky Gervais’in iğnelemeleriyle salondaki herkesi rahatsız ettiği o Altın Küre açılış konuşmasını yeniden izlemenin tam zamanı. 

Bu ışıltılı hayatı kimin seçtiğini bilmiyoruz ama seyretmesinin çok zevkli olduğu kesin.

bugünkü destekçimiz

Disney+’ta Kaçırılmayacak Fırsat!

Disney+, Marvel Studios’tan Agatha All Along, Pixar'dan en çok hasılat yapan film Ters Yüz 2 ve Yorgos Lanthimos filmi Kinds of Kindness gibi merakla beklenen yeni prömiyerlerin yanı sıra sevilen diziler The Bear, Shōgun, Bluey, Only Murders in the Building ile Taylor Swift: The Eras Tour (Taylor's Version) gibi özel içerikler ve çok daha fazlasını kapsayan benzersiz bir izleme deneyimi için sınırlı süreli bir teklif sunuyor. İşte bu fırsatı değerlendirmek için size eşsiz bir şölen yaşatacak yapımlar:

🔮 Agatha All Along

Agatha All Along, WandaVision'ın spin-off dizisi olarak Agatha Harkness karakterine odaklanıyor. 19 Eylül’de ilk iki bölümüyle Disney+’ta yerini alacak dizi, Agatha'nın geçmişi, güçlerinin kökeni ve karanlık büyü dünyasında nasıl bir rol oynadığını keşfeder. Büyücülük ve kaosun iç içe geçtiği hikayede Agatha’nın gizemli ve karanlık tarafını derinlemesine inceleniyor. Agatha’nın kaotik ve manipülatif güçleriyle nasıl başa çıktığını göreceğimiz bu yapım, büyücülük temasına yeni bir soluk getiriyor.

🍽️ The Bear

Emmy ve Altın Küre gibi daha birçok başarılı ödül kazanan The Bear, Şef Carmen "Carmy" Berzatto'nun (Jeremy Allen White) mücadelesi ile devam ediyor! Chicago'nun mutfaklarına dönen bu sezon, Carmy ve ekibi yeni restoranlarına Michelin yıldızı kazandırmaya çalışırken, finansal zorluklar ve aile dramalarıyla karşı karşıya kalıyor. Tüm bölümleriyle Disney+’ta yerini alan bol ödüllü dizi, yeni sezon onayını da almış durumda.

🎭 Kinds of Kindness

Üç yabancının yollarının kesiştiği bu dokunaklı dramada, insan ilişkilerinin karmaşıklığı ve iyiliğin farklı yüzleri işleniyor. Emmy ödüllü Poor Things filminin yönetmeni Yorgos Lanthimos’un yönettiği Kinds of Kindness, küçük eylemlerin büyük sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor. Film, karakterlerin travmalarının onları daha derin bir empatiyle iyilik yapmaya yönlendirdiği samimi bir hikaye sunuyor. Yakında Disney+’ta.

⚔️ Shōgun

James Clavell'in çok satan romanından uyarlanan, Altın Küre ve Emmy kazanarak başarısını uluslararası alanda da kanıtlayan dizi Shōgun, sizi 1600'lerin Feodal Japonya'sına götürüyor. İngiliz denizci John Blackthorne'un (Cosmo Jarvis) Japon kültürüyle çarpıcı karşılaşmasını ve siyasi entrikaların ortasında hayatta kalma mücadelesini izleyin. Büyük ses getiren dizi ikinci sezonuyla da Disney+’ta yerini almak için onayı aldı.

🧸 Ters Yüz 2 (Inside Out 2) – Duyguların Yeni Macerası

Pixar’ın sevilen filmi Ters Yüz, yeni bir macerayla geri dönüyor! Riley büyürken, beynindeki Neşe, Korku, Üzüntü ve diğer duygular, bu kez ergenliğin getirdiği karmaşık hislerle başa çıkmak zorunda. Yeni duyguların da katıldığı bu serüvende, büyüme ve değişim süreci, yine Pixar’ın dokunaklı ve eğlenceli anlatımıyla işleniyor. Ters Yüz 2, hem çocuklar hem de yetişkinler için iç dünyamıza keyifli bir yolculuk sunmak için yakında Disney+’ta yerini alacak. 

🐶 Bluey

Avustralya'dan çıkıp dünyayı fetheden Bluey, sadece çocukların değil, yetişkinlerin de favorisi! Bu sevimli mavi köpek ve ailesi, günlük yaşamlarından çıkardıkları eğlenceli ve düşündürücü hikayelerle hem çocuklara hem de ebeveynlere hayat dersleri veriyor. Her bölüm, yaratıcı oyunlar ve aile içi iletişim konusunda taze fikirler sunuyor.

🏢 Only Murders in the Building

27 Ağustos'ta yayınlanan yeni sezonuyla Only Murders in the Building, sizi New York'un kalbinde çözülmeyi bekleyen yeni bir cinayetle buluşturuyor! Steve Martin, Martin Short ve Selena Gomez'in muhteşem uyumu, bu sezonda da devam ediyor. Emmy ödüllü dizide üç amatör dedektif, bu kez Broadway'de işlenen bir cinayetin peşine düşüyor. Disney+, her Salı yeni bölümüyle platformda yerini alan dizinin 5.sezon onayını da aldığını duyurdu.

🎤 Taylor Swift: The Eras Tour (Taylor's Version)

Taylor Swift'in büyüleyici konser performanslarını izleyin. Bu özel gösterimde, kariyerinin farklı dönemlerinden şarkılarla dolu unutulmaz bir müzik şöleni sizi bekliyor.

Disney+, tüm bu özel içerikler ve çok daha fazlasını kapsayan benzersiz bir izleme deneyimi için sınırlı süreli bir teklif sunuyor. Disney+ 3 ay boyunca ayda sadece 45 TL! Son gün 27 Eylül, kaçırmayın! 

Detaylı bilgi almak ve üye olmak için disneyplus.com.tr'yi ziyaret edebilirsiniz.

gündem

Fotoğraf: Depo Photos

Diyarbakır’da yaklaşık 20 günlük aramanın ardından cesedi bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüyle ilgili soruşturmada, tutuklu amca Salim Güran’a “Tamam daha ölmemiş” mesajını yazan çalışanı 15 yaşındaki Ramazan Atasoy tutuklandı. Soruşturmada, tutuklu sayısı 11'e yükseldi. Serbest bırakılan baba Arif Güran’ın bir sohbette “Ciğersiz olduğu için, gelip beni öldürseydiler. Gelip öcünü benden alsaydılar” sözleri kameraya yansıdı.  

Güran’ın arandığı dönemde jandarmanın tuttuğu tutanakta, ‘Suriyelilerin kaldığı çadıra yakın bir konumda terlik bulunduğu’ iddia edilerek jandarma personelinin bu kısma yönlendirilmeye çalışıldığı, köyde yangın çıkarıldığı ve beklenmeyen elektrik kesintilerinin yaşandığı belirtildi. 

Tutuklu anne Yüksel Güran’ın ağız ve diş örneği alındı. Alınan örnek, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilecek. Olayla ilgili ilk kez konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vahşet öne sürülerek aile müessesesi ve dini kurumlar hedef alınıyor. Hatta ve hatta Diyarbakır halkı ve Kürt kardeşlerimiz hedef alınıyor” dedi. 15 soruluk derleme: 'Elde edilen bilgiler, iddialar ve çelişkiler’

İsrail ordusu tarafından Batı Şeria’da hedef alınarak vurulan ve hayatını kaybeden 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi’nin cenazesi, Aydın Didim’de toprağa verildi. Diyanet yetkilisi Kadir Dinç ve TBMM Başkanı Kurtulmuş'un konuştuğu cenazede, CHP lideri Özel'in konuşmasına izin verilmedi. Kurtulmuş, kendisine tepki gösteren Özel'e “Kardeş, benden farklı bir şey mi söyleyeceksin?” diye yanıt verdi. Özel ise bunun üzerine “Onu ben takdir ederim” dedi. 

Saygı Öztürk’ün yazısı: ‘Kara Harp Okulu mezuniyetinde okunan andı kim yazdı, kim yazdırdı?’

Euronews derlemesi: ‘Avrupa başkentlerinin ideal maaş ortalamaları’

pazar önerileri

Fotoğraf: NME

ARTE Concert kaydı: ‘AIR play Moon Safari/Royal Albert Hall’ 

bantmag. seçkisi: ‘Ağustos 2024’te yayımlanmış, merak uyandıran kitaplar’

Mehmet Tez’in yazısı: ‘Konserler eskiye göre daha mı pahalı?’

Feza Kürkçüoğlu’nun yazısı: ‘Bir zamanlar İstanbul’un balıkları’

Benfica’ya transfer olan millî futbolcu Kerem Aktürkoğlu’nun ilk maçında attığı gol ve farklı açısı. 

📺 Kadıköy Rasimpaşa Mahallesi sakinleri anlatıyor: ‘Sokak hayvanları için nasıl örgütlendik?’