Sayı: 224 - Ortalama okuma süresi: 4 dakika (985 kelime)

🎧 kapsül | günlük doz, tüm podcast platformlarında ve YouTube’da. Kapsül’ün uygulaması iOS ve Android’de.

'Bizi büyüten şarkılar'

Hazırlayan: Talha Özmen

Bazı hikâyeler vardır; bir sanatçının sesiyle başlar, bir çocuğun hayatına dokunur ve yıllar boyunca iki paralel çizgi gibi yan yana akar. Bu yazı, Hayko Cepkin’in müziğiyle büyüyen bir çocuğun, yıllar içinde şarkılardan kendine inşa ettiği hayatın hikâyesidir.

Dışavurum

Hayko Cepkin’in sahnedeki çığlığı, sadece bir müzik ifadesi değil; bir varoluşun, bir içsel mücadelenin dışavurumudur. Onu 9 yaşında dinlemeye başlayan bu çocuk için Hayko, yalnızca bir müzisyen değil; bir yol arkadaşı, bir sığınak ve bir aynaydı. Yıllar geçtikçe, şarkılar değişti, hayat ağırlaştı; ama Hayko’nun sesi, her dönem ruhun en derin katmanlarında yankı bulmaya devam etti.

Çocuk o yaşta henüz duygularını tarif edemiyordu; ama Hayko’nun sesiyle ağlamayı, haykırmayı, susmayı ve bazen de sadece var olmayı öğrendi. Ailesine anlatamadığı kaygılarını bir şarkının sözlerinde duydu, arkadaşlarına gösteremediği yaralarını bir konserin ışığında açtı. Hayko’nun şarkıları onun için bir günlük gibiydi; ama yazan o değildi ama yazılan her seferinde kendisiydi.

Zamanla bu ilişki, bir dinleyici–sanatçı bağının çok ötesine geçti. Hayko’nun sadece müziği değil, duruşu da çocuğa bir şey öğretti: Farklı olmanın, korkmadan kendi gibi olmanın, acıyla baş etmenin ve o acıyı dönüştürmenin mümkün olduğunu… Toplumun dayattığı kalıplara karşı dimdik duran bu adam, aslında sessizce o çocuğun en sağlam rol modellerinden biri olmuştu. O sahnede bağıran adam, onun içindeki en sessiz çocukla konuşuyordu.

Bu yüzden her yeni albüm, sadece yeni şarkılar değil; yeni hayat sayfaları açtı o çocuğun önünde. Hayko’nun büyümesiyle o da büyüdü. Ve belki de fark etmeden, yıllar içinde birbirlerinin tanığı oldular. Şarkılar, iki ayrı hayatı görünmez bir ip gibi birbirine bağladı. Biri sahnede anlatmaya devam ederken, diğeri dinleyerek kendi hikâyesini tamamladı.

'Yolun başı'

26 Mayıs 2024'te Hayko Cepkin, kariyerinin en görkemli anlarından birine imza attı. Stadyumda verdiği o devasa konser, görsel ve işitsel bir şölendi. Ancak bu şölenin ardından gelen sessiz bir dönüş vardı: “Back to Basic.” Hayko, “Yolun en başına dönüyoruz” dediğinde, aslında müziğin saflığına, öz’e, ilk titreşime dönüyordu.

Bu dönüş, yalnızca Hayko’nun değil; onu yıllardır takip eden o çocuğun da hayatına bir anlam kattı. Çünkü ardından gelen albüm, "Sizi Büyüten Şarkılar", tam da o 9 yaşındaki hâlinin yolculuğunu yansıtıyordu. Eski şarkıların yeniden aranje edilmesi, aslında bir tür içsel yüzleşmeydi. Hem sanatçının kendi geçmişiyle, hem dinleyicinin kendisiyle.

Terapi

Yıllar sonra, bir gün… Hayatın içinden geçmek zorlaşmışken, o çocuk, artık bir yetişkin, bir Hayko Cepkin konserine daha gitti. Sadece müzik dinlemedi o gece; içini dinledi. Sanki 20 seanslık psikoterapi görmüş gibi hissetti kendini. Bu, sahnede dökülen notaların değil, yılların biriktirdiği bağın sonucuydu. Çünkü bazı konserler eğlencelik değildir; bir yüzleşmedir, bir arınmadır, bir nefes alma biçimidir.

Disiplinden gelen özgürlük

Hayko Cepkin’in müziğe olan yaklaşımı, sadece yaratmakla değil, onu en üst düzeyde sunmakla da ilgilidir. Sahneye adım attığı andan itibaren izleyicisine sunduğu her detay, bir sanatçının kendi işine duyduğu sınırsız saygının yansımasıdır. Sadece sesiyle değil, ışığıyla, görsel diliyle, mizahıyla, estetiğiyle izleyicisini saran Hayko, konseri bir ritüele çevirir. Bu işini "layıkıyla yapma" hali, onu kendi kuşağında istisnai bir yere koyar. Disiplini, yenilikçi bakışı ve sürekli gelişen müzikal diliyle, kendini tekrar etmeyen nadir sanatçılardan biridir. Başarısı sadece yetenekten değil; o yeteneği yıllarca işlemekten, her konseri bir ilk konsermiş gibi önemsemekten gelir. Hayko Cepkin’in sahnesi bu yüzden sadece bir performans değil, bir emeğin, bir terin, bir felsefenin sahnesidir.

Gürültü içinde sessizlik

Hayko Cepkin’in sahne kimliği, gürültüyle sessizliğin iç içe geçtiği bir varoluş biçimidir. Onun şarkılarında çığlıklar kadar derin sükûtlar da vardır. Bu felsefe, Carl Jung’un "Karanlıkla yüzleşmeyen, asla ışığı bulamaz" sözüyle anlam kazanır. Hayko, kendi karanlığını sanatına dönüştürerek, dinleyicisine de kendi karanlığıyla başa çıkma cesareti verir.

Bu yüzden onun konserlerine gidenler sadece müziğe değil; kendi iç seslerine de kulak verirler. Sahnedeki adam, tüm kimlikleriyle, tüm kırılganlıklarıyla oradadır. Ve bu samimiyet, izleyicinin de kabuğunu çatlatır.

Müzisyenden fazlası

Hayko Cepkin, bu hikâyenin öznesi olan çocuk ve muhtemelen diğer dinleyicileri için yalnızca bir sanatçı değildir. O, bir hayatta kalma biçimidir. Her şarkı, bir dönüm noktası; her albüm, bir mevsimdir. Onunla büyümek, yalnızca zamanın geçmesi değil; insanın içsel olarak değişmesi, dönüşmesidir.

Ve belki de en güzeli şudur: O çocuk büyürken, Hayko da onunla birlikte büyümüştür. Şarkılar olgunlaşmış, anlamlar derinleşmiş, sahnedeki enerji yerini daha çok bir ruha bırakmıştır. Bu karşılıklı büyüme hâli, aslında sanatın gerçek etkisini gösterir.

gündem

Gezi anmasında gözaltına alınan 94 üniversite öğrencisinden 82'si serbest bırakıldı. Bugün adliyeye sevk edilen 12 kişiden 2'si tutuklamayla 10'u ise adli kontrol şartıyla hakimliğe sevk edildi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 5'inci dalga operasyonda gözaltı sayısı 34'e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında eski CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara ve Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün var.

Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen ve 30 maddeden oluşan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, yaklaşık 15 saat süren komisyon görüşmelerinin ardından kabul edildi; teklifin yeni haftada Genel Kurul’a gelmesi bekleniyor.

MİT'in IŞİD'e yönelik yurt dışında düzenlediği operasyonla, turuncu kategoride aranan örgüt mensubu Özgür Altun yakaladı.

Sözcü TV, boykot listesinin en çok konuşulan kahve zinciri Espressolab'den reklam aldı. Olay, kamuoyunda tartışma yarattı. Kimi kesimler reklam alma özgürlüğünü vurguladı kimileri ise Sözcü TV'yi eleştirdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya-Ukrayna Savaşı'nı sona erdirme yönünde yarın İstanbul'da düzenlenecek barış görüşmelerine katılmak üzere Ukrayna heyetini belirlediğini açıkladı.

İTO verilerine göre İstanbul'da enflasyon mayıs ayında yüzde 2,83 arttı. İstanbul'un yıllık enflasyonu ise yüzde 46,57 olarak gerçekleşti.

Fransız Paris Saint-Germain (PSG) takımının UEFA Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olmasının ardından Fransa'da çıkan olaylarda bıçaklanan 17 yaşındaki genç ile aracın çarptığı 20 yaşındaki kadın hayatını kaybetti, 559 kişi gözaltına alındı.

Rusya’da Bryansk bölgesinde Klimov-Moskova seferini yapan yolcu treninin üzerine otoyol köprüsünün çökmesi sonucu 7 kişi hayatını kaybederken, aralarında 3 çocuğun da bulunduğu 66 kişi yaralandı; olay yerinde arama kurtarma çalışmaları sürüyor.

dil altı

Gassal dizisi ikinci sezon bölümleri

İbrahim Selim'in konukları Tolga Çevik ve İbrahim Büyükak oldu

Okan Bayülgen ve Hayko Cepkin Hürriyet'in 'Sıkı Muhabbet' konuğu

Netflix Türkiye'de bugünün 'top ten' birincisi Kimler Geldi Kimler Geçti dizisi