Türkiye, 2 Mayıs’tan bu yana devlet-mafya-siyaset ilişkisinin konuşulduğu bir iklimi yaşıyor.

Sedat Peker, ailesi ve grubuna yönelik düzenlenen operasyonun ardından Dubai’deki evinden video çekerek sosyal medya hesaplarından paylaşmaya başladı.

Peker’in hedefinde, kendisine savaş açtığını öne sürdüğü İçişleri Bakanı Soylu, eski bakan Mehmet Ağar ve Berat Albayrak’a yakınlığıyla bilinen ‘Pelikan grubu’ bulunuyor.

Soylu’nun adının sıklıkla anıldığı videolarda Peker, Soylu için “Sen benim dönüş biletimdin, jokerimdin. Canını parça parça acıtacağım, seni bitireceğim” diyor.

Peker’in “Devlet büyüklerimiz nisan ayında ülkede birçok şeyin değişeceğini, bana yapılan haksızlıkların telafi edilerek Türkiye’ye davet edileceğimi söyledi” açıklaması ise gizemini koruyor. 

Kendisini ‘pantürkist ve turancı' olarak tanımlayan Peker, "Milliyetçi Hareket Partisi ile 16 yaşımdan bu yana bir ilişkim var" demişti.

Bu videolar, Türkiye’deki devlet-mafya-siyaset ilişkisini gündemin ilk sırasına koydu ve özellikle Peker’in hedefindeki aktörlerden Mehmet Ağar üzerinden ‘Susurluk kazasını’ akıllara getirdi.

Mafya nedir?

Mafya kavramının ilk olarak İtalya’nın Sicilya adasında görüldüğü düşünülüyor. İtalya’nın faşist diktatörü Mussolini'nin hamleleriyle İtalya’daki mafya yapılanması ABD’ye taşınıyor. 

Kendilerini tek bir alanla sınırlamayan mafya kültüründe siyasi duruş, akrabalık, hemşerilik, arkadaşlık ve güvenilirlik, maddi çıkar ve yerel değerlerle harmanlanmış bir bütün oluşturuyor.

Sosyolog Robert K. Merton, mafyayı şöyle tanımlıyor:

“Resmi yapıların işlevsel yetersizlikleri, mevcut ihtiyaçlara etkin bir şekilde yanıt vermek için alternatif (resmi olmayan) yapıları ortaya çıkarmıştır. Tipik olan, ekonomik büyümenin çalkantılı yürüdüğü ve devletin, bu yüzden ortaya çıkan problemlere karşı mücadelede yetersiz kalabildiği toplumsal koşullarda mafyanın etkili olmaya başlamasıdır. Mafya, bu tür problemleri kısa vadede çözme iddiası ile ortaya çıkar. Bir yandan ortaya çıkan tekil sorunları çözerken, diğer yandan kazançlarının devamı için mevcut problemlerin devamından yanadır. Çünkü problemlerin varlığı onun kazanç kapısıdır. Bu nedenden dolayı mafya uzun bir zaman dilimi içinde ele alındığında daima tutucudur ve sorunların köklü çözümüne de karşıdır. Bu aynı zamanda ahlaki bir sorundur. Organize suçlar, suç işlemeye eğilimli insanların var olduğu koşullarda ortaya çıkar.”

Türkiye’de durum ne?

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi ve adli kayıtlar üzerinden yapılan incelemeye göre, Türkiye’de 'ulusal' olarak tanımlanan yani ülke genelinde faaliyet gösteren 32 organize suç örgütü bulunuyor. 

Bir coğrafi bölgede faaliyet gösteren 'bölgesel' organize suç örgütlerinin sayısı ise 96. 

Sadece bir ilde ya da ilçede faaliyet gösteren çete benzeri ve 'yerel' organize suç örgütlerinin sayısı ise 753.

Toplam 881 suç örgütünün eleman sayılarının toplamı ise 13 bin 691. Ülke genelinde faaliyet gösteren 32 organize suç örgütünün eleman sayısı 3 bin 301. 96 'bölgesel' organize suç örgütünün eleman sayısı ise 2 bin 94 kişi.

Resmi kayıtlara göre, ulusal organize suç örgütleri arasında 428 elemanla ‘Alaattin Çakıcı grubu’ zirvede. ‘Çakıcı grubunu’ sırasıyla 257 kişiyle ‘Sedat Şahin grubu’ ve 253 kişiyle ‘Sedat Peker grubu’ takip ediyor. 

Bu rakamların doğruluğu ise şüpheli. Zira videolarından birinde Peker, bu rakamları ti'ye alarak “Pastane açılışına 30 bin kişi gidiyoruz. Bana küfür etseniz daha az canımı acıtırdınız” diyerek karşılık veriyordu.

Dahası

Hayat hikayeleriyle: Türkiye’nin ünlü mafya liderleri ve kabadayıları…

Devlet şiddeti, bu şiddetin failleri ve itirafları üzerine çalışan akademisyen Dr. Yeşim Yaprak Yıldız anlatıyor: “İktidar bu tür eylemlerin duyulmasının ardından büyük bir toplumsal tepki olmayacağını biliyor. Faillerin popüler olduğu bir ülkede yaşıyoruz.”

Barış Çaylı’nın yazısı: ‘Mafyanın hareketi: Organize suç örgütleri yeni bölgeleri nasıl fethediyor?’

Gazeteci Bahadır Özgür, ‘devlet-mafya-siyaset’ ilişkisinin geldiği noktayı anlatıyor: “Peker de belki bir açık uçtu, belki o ittifak artık bitirilecekti, o da bunu anlayınca dışarı çıktı, ifşaatlara başladı.”

‘soL Bakış’ programı bölümü: ‘Türkiye’nin mafya tarihi’

Türkiye’de paramilitarizmin oluşumu, işlevleri ve dönüşümü üzerine çalışan akademisyen Ayhan Işık anlatıyor: “1990’ların paramiliter gruplarını yeniden organize ederek tekrar kullanıyor devlet şu anda.”

Eser Karakaş’ın yazısı: ‘Mafya meselesine bir yaklaşım denemesi’

32. Gün arşivinden iki dosya: Bülent Ecevit’in anlatımıyla ‘Türkiye'de Kontrgerilla Gerçeği’ ve ‘Türkiye Gladio ile Nasıl Tanıştı?’