“Gazete ve televizyon kalmadı, haberleri internetten takip ediyorum.” Medya sahipliğinin el değiştirdiği ve pandemiyle birlikte her sosyal medya kullanımının geniş yaş aralığına uzandığı Türkiye’de son yıllarda en sık duyulan cümlelerden biri. 1 Ekim 2020'de yürürlüğe giren ‘Sosyal Medya Yasası’ uyarınca Türkiye'ye temsilci atamayan sosyal medya şirketlerine 10 milyon lira ve 30 milyon liralık iki ayrı ceza kesildi. Bu şirketler 30 gün içinde Türkiye‘de temsilcilik açmazlarsa reklam yasağı ile karşı karşıya kalacaklar. Durumun devam etmesi halinde ise yüzde 90 bant daraltılması uygulanacak. Reklamcılar Derneği verilerine göre, Türkiye'deki şirketlerin, 2020'nin ilk yarısında çevrimiçi reklam için 3,5 milyar TL (450 milyon dolar) harcama yaptığı tahmin ediliyor. Bu harcama içinde sosyal medya platformlarına verilen reklamların payı yüzde 55. Hükümet bu harcamalardan yüzde 22,5 pay alıyor. Bugüne kadar yalnızca Rusya’nın sosyal medya platformu VKontakte (VK) ve Netflix temsilci bildiriminde bulundu. Yükümlülüklerini yerine getirmeyen Facebook, Instagram, Periscope, TikTok, YouTube ve Twitter gibi kurumların bu konuda nasıl bir adım atacağı ilk günden beri belirsizliğini koruyor. Sosyal medya konusunda evrensel bir denetim mekanizması bulunmuyor. Genel olarak ülkeler kendileri yasal düzenlemeler yapıyor, sosyal medya şirketleri de kendi platformlarıyla ilgili denetimleri yaptıklarını söylüyor. Sosyal medya yasası nedir?: Temsilci bulundurma ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağlara para cezası, reklam yasağı, internet hızının yüzde 90'a kadar daraltılmasıyla ‘fiilen’ erişilmesini engellemeye kadar kademeli yaptırımlar öngörülüyor. Ayrıca, sosyal medyada içerik slime taleplerine şirketlerin 48 saat içinde yanıt vermesi gerekiyor. Gözden kaçan: ‘Unutulma hakkı’ ‘Sosyal medya yasası’nda yer alan ve odak noktanın platformlara kaymasıyla dikkatlerden kaçan bir madde ise ‘unutulma hakkı’. Bu hakla, kişilerin isminin geçtiği ve ‘kişilik haklarına saldırı’ olarak nitelendirdiği paylaşımlar, Google gibi arama motorlarında görünmeyecek, yani tümüyle silinecek. Muhalefet partileri, bu sayede iktidarın unutturmak istediği tüm içerikleri kaldırabileceği ve haberlerin dolaşımını engelleyip bağımsız gazeteciliğin önüne geçileceğini söylüyor. Türkiye’nin en geniş arşivlerine sahip medya kuruluşlarının sahipliğinin el değiştirdiği düşünüldüğünde, ‘unutulma hakkı’yla birlikte ‘istenmeyen’ haberlerin silinmesi olası. Hükümetin bakışı: Erdoğan, 2014 seçim kampanyası öncesinde ''Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız” demişti. Erdoğan, ‘sosyal medya yasası’nın Meclis’ten geçmesinden kısa bir süre önce de Bakan Berat Albayrak ve eşi Esra Albayrak'ın dördüncü çocuklarının doğumunun ardından yapılan sosyal medya paylaşımlarına tepki göstermişti. Sosyal medyanın bir düzene sokulmasının şart olduğunu söyleyen Erdoğan, "Niçin YouTube, Twitter, Netflix gibi sosyal medyalara karşı olduğumuzu anlıyor musunuz? Bu millete, bu ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor” demişti. Dahası: Dünya çapında internet kullanıcılarının yüzde 87'sini oluşturan 65 ülkenin değerlendirildiği Freedom House verilerine göre Türkiye, internet özgürlüğü olmayan ülkeler arasında. Türkiye, internet özgürlüğü alanında Zimbabve, Ruanda ve Azerbaycan'dan sonra geliyor. Türkiye'de bugüne kadar hangi siteler ve sosyal medya platformları yasaklandı? Hangi ülke, internette nasıl denetimler uyguluyor? Türkiye'de sosyal medya ne kadar ve nasıl kullanılıyor? Türkiye’nin medya sahipliği haritası İnternet güvenliği üzerine çalışmalar yürüten Zet Lorento’nun, güvenilir VPN hizmetleri için hazırladığı tablo… OpenVPN nasıl kurulur? Yorum: ABD’nin prestijli dergilerinden Forbes 2016 tarihli haberinde, Türkiye’de internete yapılan müdahalelerle ilgili bir haber yayınlamıştı. Haberde devletin Whatsapp, Skype, Facebook ve Facetime dahil her türlü görüşmenin yanı sıra kullanıcıların hangi siteleri ziyaret ettiğini takip edebildiği sistemi satın aldığı ABD merkezli Procera Networks’ün çalışanlarının itiraflarına yer verilmişti. Bir mühendisin “Hayatımın geri kalanını Erdoğan’ın çılgınlığı yüzünden pişmanlık duygusuyla geçirmek istemiyorum. O yüzden artık bu işte yokum” sözlerinin aktarıldığı ve 46 milyon internet kullanıcısının fişlendiğinin ortaya çıkarıldığı habere dair Türk Telekom belgeleriyse, 2014’te yayınlanmıştı. Yazar Füsun Sarp Nebil, gazeteci Bülent Mumay, bilişim hukukçusu ve öğretim görevlisi Av. Serhat Koç ve bilişim uzmanı Tansu Günay anlatıyor: "AKP'nin ‘milli internet’ hülyası"
|