Paris’te ilk hafta geride kaldı ve pazartesi ile beraber final haftası başladı. Artık favori isimlerin birbiri ile karşılaştığı daha sert maçlar izleyeceğiz...

Alp Ustaoğlu

Bu noktada tabii ki Rafael Nadal’ı anmadan olmaz. Kortta canlı olarak seyrettiğiniz zaman kort içindeki hacmi en fazla olan ve ekrana göre fark eden oyuncu Nadal. İspanyol oyuncunun toprak kortta çok farklı bir duruşu var, bu özelliği ile yıllar içinde Roland Garros’ta çoğu maçı daha oynamadan mental anlamda rakiplerine göre kazanmış oldu. Zaten kazandığı 14 şampiyonluk bu etkiyi fazlasıyla anlatıyor. Bu anlamda Nadal’ın bu sene Paris’te olmaması gerçekten turnuva adına büyük bir kayıp.

Alcaraz (Fotoğraflar: Depo Photos)

Carlos Alcaraz’a kadar Nadal’ın yarattığı etki hiçbir oyuncuda görülmedi ancak Alcaraz’da Nadal’dan çok fazla izler var. Turnuva istatistikleri de bunu ispatlıyor. İspanyol oyuncunun tüm rakamları turnuvanın ortalamalarının üzerinde bulunuyor. Dördüncü turda elediği İtalyan rakibi Lorenzo Musetti’nin dediği gibi ‘tam anlamıyla komple bir oyuncu’. Dün akşamki maçta da Tsitsipas’ı rahat geçen Alcaraz kolay bir şekilde yarı finale geldi.

Eşleşmeler

Djokovic ise üç büyük oyuncunun son temsilcisi olarak Paris’te şampiyon olmak ve 23 Grand Slam şampiyonluğuyla rekor kırmak istiyor. O da Khachanov’u görece kolayca geçerek yarı finale çıktı. Şimdi ise herkesin beklediği yarı final eşleşmesi oluştu. Alcaraz–Djokovic maçının galibi büyük ihtimalle kupaya uzanacak.

İki kuzeyli tenisçi 24 yaşındaki Norveçli Casper Ruud ve 20 yaşındaki Danimarkalı Holger Ruud ise çeyrek finalde karşılaşacaklar. İki oyuncu da yıllardır çok iyi kariyer planına ve programına sahipler, emin adımlarla zirveye doğru yürüyorlar. Zverev ise geçen seneki Nadal maçındaki sakatlıktan sonra yeniden ait olduğu üst seviyelere döndü, onun da çeyrek finaldeki rakibi turnuvanın en büyük sürprizlerinden birini gerçekleştiren Arjantinli Tomas Martin Etcheverry olacak. Buradan muhtemel bir Ruud–Zverev yarı finali bekleyebiliriz ama tablonun bu tarafından şampiyon çıkması daha zor görünüyor.

Swiatek

Kadınlarda ise ilk yarı final Carolina Muchova–Aryna Sabalenka arasında olacak. Eğer Muchova, seyrettiğim Pavlyuchenkova maçındaki gibi oynarsa Sabalenka karşısında çok fazla şansı olmaz. Tablonun üst tarafı ise biraz karışık, Iga Swiatek–Coco Gauff maçı çekişmeli olacak. Son iki maçında toplam 1.5 saat kortta kalan Swiatek rakibine oranla oldukça diri bir şekilde karşılaşmaya çıkacak ancak bu durum bazen üst düzey sporcularda ters etki yapıyor, bunu maçta göreceğiz. Çeyrek finalin diğer maçında Brezilyalı Haddad Maia, Tunuslu Ons Jabeur’la oynayacak. Jabeur’un çoğu tenisçiye çok ters gelen farklı bir oyun tarzı var. Bakalım Maia buna nasıl reaksiyon verecek? Bu maçın da keyifli olacağını düşünüyorum. Bu eşleşmelerden gelecek olası bir Swiatek–Jabeur yarı final eşleşmesini kazanacak olan oyuncunun finale çıkabilirse Sabalenka ile yapacağı maç son yılların en iyi finallerinden biri olabilir.

‘Herkes İçin Erişim’

'Tekerlekli Sandalye' kategorisi Roland Garros’un en çok önem verilen bölümlerinden birisi. Bu sene bu kategoride kontenjan 24 sporcudan 32 sporcuya çıkarıldı. 9 Haziran ise ‘Tekerlekli Sandalye’ günü ilan edildi. Eski efsane oyuncular ve izleyiciler tekerlekli sandalyede tenis oynayacaklar. Bununla beraber işitme engelli izleyiciler için ise özel etkinlikler yapılacak.

Bu yıl ‘Herkes İçin Erişim’ teması ile özellikle engelli izleyicilerin maçları izlemesi için özel alanlar oluşturuldu. Özellikle en önemli stadyum kortlarından olan Suzanne Lenglen kortunun giriş bölümünde geçen senelere oranla çok daha fazla sayıda engelli izleyiciye yer verilerek maçları en iyi yerden seyretmeleri sağlanmaya çalışılıyor.

Toplardan şikâyet var!

Djokovic

Ruud ve Djokovic basın toplantılarında topların geçen seneden çok daha kötü olduğunu ve belirli bir süre sonra ağırlaştığını söyledi. Pek çok oyuncudan da benzer şikâyetler geliyor. Bu seneki toplar zaten yapısından dolayı yavaş bir zemin olan toprağın daha da yavaşlamasına yol açıyor. Bu durumda daha hızlı oyunu tercih eden tenisçiler bu top faktöründen çok olumsuz etkilenmiş oluyorlar. Bu sene başında oynanan Avustralya Açık’ta da benzer şikâyetler olmuş ve başta Nadal gibi spinli oynayan tenisçiler toplara ciddi tepkiler vermişlerdi. Benzer bir durum şimdi de Roland Garros’ta yaşanıyor.

Rakamlarla Roland Garros

Aslında rakamsal anlamda ilk rekor BNP Paribas’tan geldi. BNP Paribas bu sene Roland Garros ana sponsorluğunun 50. yılını kutluyor. BNP dışında aralarında Rolex, Lacoste, Oppo gibi 20 önemli marka turnuvaya sponsor olmuş durumda. 18 kortta oynanan Roland Garros’a bu sene yaklaşık 614 bin seyirci bekleniyor. Toplam 329 hakem ve 280 top toplayıcı çocuğun görev yaptığı turnuva, 170’den fazla televizyon kanalı ve dijital platform tarafından dünyanın 220 ülkesinde yayınlanıyor.

Djokovic’ten emeklilik sinyali!

Djokovic’in üçüncü tur maçı sonrası düzenlediği basın toplantısına katıldım. Aldığı sağlık molası ve genel durumu sorulan Djokovic, “Pek çok sakatlığım var ama üst düzey yarışabilecek konumda olduğum sürece devam etmek istiyorum” cevabını verdi. Her zamankinden durgun hâli de dikkat çeken Djokovic’in beklenenden daha önce tenisi bırakmasının kimseyi şaşırtmaması gerektiğini düşünüyorum.