Sayı: 2- Ortalama okuma süresi: 4 dakika (1.008 kelime)

Küresel ısınma başta olmak üzere ekolojik krizin kapıyı çaldığı bu günlerde, gezegenin ömrünü uzatmak için sürdürülebilirlik kavramının önemi gitgide artıyor. Tüm bunların ışığında sürdürülebilirlik çevresel, ekonomik ve toplumsal dengelerin korunmasına yönelik insanlığın yaşam kalitesini artırmak için bir yol haritası sunuyor. 'Kapsül Sürdürülebilirlik' bülteninin ikinci sayısı, 'daha güzel bir dünya' için sizlerle... Önümüzdeki ay görüşmek üzere.

🎧 kapsül | günlük doz, tüm podcast platformlarında ve YouTube’da. Kapsül’ün uygulaması iOS ve Android’de.

Kurumsal kimliğin yeni boyutları: Sürdürülebilir bir geleceğe miras

Günümüz iş dünyasında, köklü şirketlerden büyümeyi hedefleyen küçük işletmelere, iş dünyası birliklerinden devlet temsilcilerine kadar herkesin dilinde bir kavram var: Marka olmak. Marka olmanın önemi, çoğunlukla yüksek katma değer yaratma hedefi bağlamında gündeme geliyor. Ancak bu kavram, yalnızca finansal başarıya ulaşmanın bir aracı olarak değil, aynı zamanda iş dünyası ve toplumun beklentilerinin geçirdiği büyük dönüşümün göstergesi olarak da ele alınmalı.

Ticari kuruluşların işlevi artık ürün ve hizmet sunmanın ötesine geçiyor. Şirketlerin aktif bir kimlik oluşturması, belirli değerleri temsil etmesi ve bu değerleri toplumla paylaşabileceği bir kurumsal hafıza inşa etmesi bekleniyor. ‘Marka imajı’ olarak adlandırılan kavram da zaten bu değerler kümesinin toplum nezdindeki izdüşümünün bir ifadesi. Tüketicilerin ve çalışanların şirketlerden beklediği kurumsal değerler, sürdürülebilirlik perspektifinin vurguladığı temel ilkelerle gün geçtikçe daha çok kesişiyor. Dolayısıyla, kurumsal kimlik inşası sadece ticari bir strateji değil, aynı zamanda toplumsal fayda odaklı ve sürdürülebilir bir iş ekosistemi oluşturmanın merkezindeki yapı taşı haline geliyor.

Güven ve devamlılık: Kurumsal kimlik nasıl şekillenir?

Kurumsal kimlik, bir şirketin değerlerini, misyonunu ve uzun vadeli hedeflerini yansıtır. Elbette, bu kimlik sektörel bazda ya da firma özelinde değişiklikler gösterebilir. Şirketler, faaliyet alanlarına göre farklı önceliklere ya da duyarlılıklara sahip olabilirler. Ancak güven ve güvenilirlik kavramı, doğası gereği bütün ticari kuruluşların oluşturmak istedikleri kimliğin merkezine oturur. Çünkü sürdürülebilir bir iş ekosistemi, uzun vadeli ilişkiler ve güven temelinde inşa edilir. Bu noktada, köklü bir geçmişe sahip firmaların önemli bir avantaj elde ettiğini görüyoruz.

Varlığı uzun bir geçmişe dayanan şirketler, yalnızca sözde kalmayan, uygulamalara ve kültüre sirayet eden bir kurumsal hafıza inşa etme fırsatına sahip olurlar. Bu hafıza, günlük iş süreçlerinden yönetim pratiklerine ve çalışan kültürüne kadar her alanda kendini gösterir. Kurumsal reflekslerin dayanıklılığı, zorlayıcı piyasa ve rekabet dinamikleri tarafından sınanırken; oturmuş kurumsal kültür, iş yapış biçimlerinde bir standart oluşturarak güvenilirliği tesis eder.

Bir şirketin tüm paydaşlarına yansıttığı bu yapı, kurum içerisinde temel dayanak ve çerçeve oluştururken; zamanla değişen koşullara, etik standartlara ve operasyonel gerekliliklere adaptasyonu da kolaylaştırıyor. Dolayısıyla günümüzün ortak değerleri olan katılımcılık, kapsayıcılık, şeffaflık, müşteri odaklılık, yenilikçilik, sosyal sorumluluk, ekolojik farkındalık ve döngüsellik gibi kavramların iş süreçlerine entegre edilmesinde, halihazırda kurumsal kültür inşa etmiş şirketlerin başarı olasılıklarının arttığını gözlemliyoruz.

Şişecam’ın sürdürülebilir miras yolculuğu

1935 yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vizyonu doğrultusunda Türk cam sektörünü inşa etmek amacıyla temelleri atılan Şişecam da köklü kurumsal geleneğini çağın gerektirdiği sürdürülebilir niteliklerle harmanlayarak topluma katkı sağlama misyonunu tüm hızıyla sürdürüyor. Camın tüm temel alanlarında faaliyet gösteren tek küresel şirket olarak, bugün 4 kıtada üretim faaliyetlerini yürüten Şişecam’ın öyküsü; adil, şeffaf, farklılıklardan ilham alan, çevreye duyarlı ve tüm değer zincirine katma değer yaratan bir şirket olma anlayışıyla gelişerek devam ediyor.

Ortaya koyduğu ‘CareforNext Sürdürülebilirlik Stratejisi’nin ‘Gezegeni Koru’, ‘Toplumu Güçlendir’ ve ‘Yaşamı Dönüştür’ eksenlerinde yaptığı çalışmalarla insana ve doğaya saygılı bir geleceği merkezine alan Şişecam, bir yandan ‘2050 Karbon Nötr’ hedefiyle iklim değişikliğiyle mücadeleye odaklanırken, bir yandan da #herkesdahil yaklaşımıyla  yaratıcılığı ve özgünlüğü besleyen, ayrımcılığa izin vermeyen, çeşitliliği ve kapsayıcılığı teşvik eden bir kurumsal kültür ve mirası odağına alıyor. 

İş yaşamında kadının güçlendirilmesini, genç yeteneklerin desteklenmesini, çalışan deneyiminin sürekli olarak iyileştirilmesini ve çalışan bağlılığını artırmayı işveren sorumluluğunun bir parçası olarak gören Şişecam, iş-yaşam dengesinin gözetildiği, çalışan geri bildirimini merkezine alan, kurumsal etik politikalarının etkinlikle uygulandığı, katılımcı bir çalışma sistemini örüyor. 

Yalnızca iç ve dış paydaşlarına değil, tüm topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden Şişecam, eğitim, kültür, sanat ve spor alanlarındaki çeşitli sosyal sorumluluk projeleriyle toplumsal gelişimi öncelikli hedefleri arasında konumlandırıyor.

Şişecam, herhangi bir kalite kaybı olmadan sonsuz kez geri dönüştürülebilme özelliğiyle, sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmada kritik öneme sahip bir materyal olan camın bu topraklardaki kültürünü korumayı ve yaygınlaştırmayı amaçlıyor. Bu doğrultuda, 3.500 yılı aşkın tarihi gözler önüne seren 520 cam eserden oluşan “Şişecam Cam Eserler Koleksiyonu” ile cam mirasına da sahip çıkıyor. 

Geleceği şekillendiren kurumsal yaklaşımlar

Kurumsal kimlik, bir şirketin değerlerini topluma ve çevreye yansıtan belki de en önemli unsur. Şişecam, köklü geçmişini sürdürülebilirlik stratejileriyle birleştirerek toplumsal ve çevresel faydayı önceliklendiren bir kurumsal kültür yaratma yolunda hızla ilerliyor. Bu yaklaşımıyla, iş dünyasına ilham veren bir model oluştururken, geleceğe güçlü bir miras bırakmayı hedefliyor.

*Bu bir ilandır.

gündem

Roma (Fotoğraf: Depo Photos)

Avrupa Birliği'ne bağlı İklim Değişikliği Gözlemleme Ajansı'na (Copernicus) göre 2024, kaydedilen en sıcak yıl oldu. Kasım 2024, tarihteki ‘en sıcak ikinci Kasım ayı’ olarak kayda geçti. Yılbaşından bu yana (Ocak-Kasım 2024) küresel ortalama sıcaklık anomalisi, 1991-2020 ortalamasının 0.72 °C üzerine çıktı. Bu değer, 2024’ün 2023’teki aynı dönemden 0.14 °C daha sıcak.

Uluslararası danışmanlık şirketi Mercer’in verilerine göre İsviçre'nin Zürih kenti, dünyada yaşam kalitesi en yüksek şehir oldu. Zürih'i, Avusturya'nın başkenti Viyana ve İsviçre kenti Cenevre takip etti. Yaşam kalitesinin en yüksek olduğu 10 şehir arasında İsviçre’den dört şehir yer alırken, İstanbul 134. sırada, Ankara ise 138. sırada yer aldı.

Danimarka’da siyasi partiler, iklim değişikliğiyle mücadele için 20 yıl içinde 1 milyar ağaç dikilmesi konusunda anlaştı. Ayrıca tarım arazilerinin yüzde 10’u orman ve doğal yaşam alanlarına dönüştürülecek. Hükümet, metan gazı salınımını azaltabilmek amacıyla 2030’dan itibaren çiftlik hayvanlarının yaydığı sera gazları için vergi alacağını açıklamıştı.

Bir kambur balina, çiftleşmek için üç okyanusu aşıp rekor kırdı. Araştırmacılar, türün göç davranışını etkileyen küresel zorluklar hakkında endişeli olduklarını söyledi. Balinalar, çiftleşmek için diğer tüm memelilere kıyasla en uzun göçünü yapıyor. Çiftleşmek için yaklaşık 13 bin kilometre göç eden kambur balina, dünyanın neredeyse üçte birini kat etti.

kapsül öneriyor

Atatürk Arboretumu

‘İstanbul’u Yürüyerek Anlamak’ podcast serisi bölümü: ‘Yürüyüşçü, El Kitabı ve Yörünge: Tarihî Yarımada’da Bir Deneme: Nilsu Altınok’

Bisikletle zaman geçirmek isteyenler için tatil planı: Batı Balkanlar’da sekiz ülkeyi 3 bin kilometrelik bir bisiklet yoluyla bağlayan rota yaz aylarında açıldı. Rota Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Montenegro, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Kosova ve Sırbistan’dan geçiyor.

İklim değişikliğiyle mücadele etmek için gereken teknolojik çözümleri gerçekten uygulasaydık dünya 20 yıl içinde nasıl görünürdü? Bu sorunun peşine düşen ‘2040’ belgeselinin fragmanı.