Sayı: 99 - Ortalama okuma süresi: 6 dakika (1.678 kelime)

'Soft kızlar', geleneksel anneler, modern eşler

Hazırlayan: Gülşah Görücü

Kadınların ev içindeki rollerine odaklanan ve geleneksel ev hanımlığını ön plana koyan  #TradWife akımı, TikTok ve Instagram’da her zamankinden daha fazla görünür hâlde.

Kendisini #TradWife yani ‘geleneksel eş’ olarak tanımlayan kadınlar, evliliklerinde ev işleri rolünü üstlenmeyi seçerek kadın haklarını feda etmediklerine inanıyor ve “mutsuz ve yaşamlarında kaybolmuş hisseden kadınlara” ilham olduklarını savunuyorlar. 

Fotoğraf: CNN

Hayatın güzel yönlerine odaklanan ve her şeyi başarmak zorunda olmayan kadın imajını yansıtan #SoftGirl akımını takip eden #TradWife akımının kendi fenomenlerini yaratması bazı tartışmaları beraberinde getiriyor. Sosyal medyada sıkça maruz kaldığımız ‘eşini 1950’lerdeki gibi şımart’ estetiği, dönüşen toplumsal cinsiyet rollerini görünür kılarken bir taraftan da ‘aşırı sağcı, homofobik, anti-feminist’ görüşlere de ortam hazırlıyor. 

“Honey I'm Home!”

Özellikle de çoğunluğunu Z kuşağından kadınların oluşturduğu bu yeni akımda, kadınlar bunu bilerek, isteyerek ve severek; dolayısıyla özgür iradeleriyle seçiyorlar. Bu gerçeği görmeden yapılan herhangi bir eleştiriyi, ‘kadınların eşitlik yolunda kaydettiği önemli ilerlemeyi baltalayan bir bakış açısı’ olarak görüyor Rachel Goldberg ve bir noktada haksız sayılmaz. 

Psikolog Rachel Golberg’e göre ‘ev hanımı anneler’ çocuk bakımı gibi pratik nedenlerle ya da ev işlerini yönetmek için evde kalmayı seçiyor ya da seçmek durumunda kalıyorken ‘geleneksel eşler’ geleneksel cinsiyet rollerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor, bunun gerekliliğini savunuyor ve bu geleneğin erdemine inanıyorlar. Bu nüansı kaçırmamak, başka türlü bir düşünme şekline ihtiyacımız olduğunu bize öğütlüyor. Ancak tüm olup biteni yalnızca bir sosyal medya akımı olarak görmek ve özellikle de pandemiden sonra yavaş yavaş varlığını hissettiren muhafazakâr söylemlerden ve kadını baskılayan bir ideolojiden azade değerlendirmek de yetersiz kalıyor. 

Trump’ın 2017 seçimlerinde kullandığı ‘Make America Great Again’ sloganının yanına ‘Make Housewives Great Again’i de yamaması ve seçmenlerinin karşısına kendi muhafazakâr ideolojisinin sosuna buladığı ‘1950’lerin ABD’sine dönüş’ vaadiyle çıkmasını en çok #TradWife fenomenlerinin desteklediğini ve sosyal medyada görünür kıldığını unutmamak lazım.

#TradWife fenomeninin en meşhur karakterlerinden Estee Williams’ın, kendisine yapılan feminist eleştirilere zamanında verdiği şu cevap, geleneksel cinsiyet rollerinin günümüzde nasıl da yeniden canlandığını gösteriyor: “Evde kalmama rağmen üstümü değiştiriyorum ve makyaj yapıyorum. Kocamın en çok sevdiği kıyafetleri giyiyorum. Saçımı onun sevdiği şekilde yapıyorum ve onun sevdiği yemekleri yapıyorum. Kocamın isteklerini kendi isteklerimin önünde geliyor. Kocanızın ihtiyaçlarını karşılamak evliliğe en çok fayda sağlayan şey.” 

Zaman, kendini şımartanların zamanı

TikTok’ta milyonlarca takipçi ve izlenmeyle rekor kıran ve takipçilerinin karşısına yeni nesil geleneksel kadın imajıyla çıkan bazı #TradWife fenomenleri, ‘kadın olma’ hâllerini belirli yargıların içerisine sığdırıp yeri geldiğinde sağ tandanslı, kürtaj karşıtı ve ırkçı söylemlerle içeriklerini süslese de, bu tarif #TradWife fenomenlerinin hepsi için geçerli değil. 

Tüm bu olup biteni feminist hareketin kazanımlarını eriten ve kadınları etkisizleştiren bir yerden okumak da, hem Z kuşağı öncesi dünyamızın bir yansıması olur hem de bugüne kadar edinilmiş kazanımlara haksızlık olur. Ev hayatına odaklanmayı seçen herhangi bir kadının kendi özgür iradesiyle, kendisine göre ‘doğal’ olarak gördüğü bu toplumsal cinsiyet rolüne girmesi ve her adımı pazarlanabilecek bir içerik haline getirerek ev yaşamını paylaşması onu bir taraftan yine özgürleştiren bir şey olabilir. 

Fotoğraf: CNN

#TradWife akımının günümüz neferlerinden, TikTok’ta milyonlarca takipçisi bulunan Nara Smith, sadece eşinin canı çekiyor diye yaptığı yemeklerle toplumsal cinsiyetten değil, başka türlü bir evlilik ihtimalinden ve içerikten kazanılabilecek çok büyük paralardan da bahsediyor. #Girlboss döneminden ‘treat culture’ın (kendini küçük bir ödülle şımartma kültürü) hüküm sürdüğü #SoftGirl dönemine geçişi temsil eden Z kuşağı kadınları şimdilerde #TradWife ile başka bir dönüşüme çanak tutuyor. 

#Tradwife nedir? Bir de ‘Kazıklı Maria’dan dinleyiniz.

haber turu

Fotoğraf: GQ

Venedik Film Festivali’ne geri sayım devam ederken Willem Dafoe'nun 2025-2026 sezonu için, Venedik Bienali Tiyatro Departmanı Sanat Yönetmeni olarak atandığı duyuruldu. Çoğunlukla beyazperdede görmeye alışkın olduğumuz Dafoe, tiyatronun ona sanat ve yaşam hakkında çok şey öğrettiğini söyledi ve şunları ve ekledi: “Bir film aktörü olarak tanındığımın farkındayım, ancak ben tiyatroda doğdum. Tiyatro beni eğitti ve güçlendirdi. Ben bir sahne hayvanıyım. Ben bir aktörüm". Renato Simoni, Luca Ronconi, Franco Quadri, Carmelo Bene ve Lluís Pasqual daha önce bu koltukta oturan diğer isimlerdi. 81. Venedik Film Festivali 28 Ağustos-7 Eylül arasında gerçekleşecek ve açılışı Tim Burton’ın 1988 yapımı ikonik filmi ‘Beetlejuice’un devam filmi ‘Beetlejuice Beetlejuice’ yapacak. 

Rusya'da muhalefete ve ifade özgürlüğüne karşı devam eden zorbalığın son mağdurları iki kadın sanatçı oldu. Bağımsız yönetmen Yevgenia Berkovich ve oyun yazarı Svetlana Petrichuk, Suriye'de IŞİD üyeleriyle evlenen Rus kadınların hikâyelerini konu aldıkları ‘Finist the Brave Falcon’ isimli oyunlarının sahnelenmesi nedeniyle altışar yıl hapis cezasına çarptırıldı. Alabilecekleri cezaların en yükseğini alan Berkovich ve Petrichuk, yargılama süreci başladığından bu yana zaten cezaevindeydiler. Hapisten çıkmalarının ardından üç yıl boyunca ‘web sitelerini yönetmekten’ de men edildiler. 

Kırıkkale’nin Karakeçili ilçesinde yer alan Büklükale’de geçen yıl bulunan Hitit İmparatorluğu dönemine ait mühür baskıdaki çivi yazısının gizemi çözülüyor. “Büyük Kral Tabarna (ya da Tavananna), Bunu (sözleşmeyi) bozan ölecektir” ifadesi bu mührün sözleşmelerde kullanıldığını ve zamanında kral ve kraliçenin Hattuşa’dan Kırıkkale’ye bir şeyler gönderdiğini, bu da şehrin o dönemdeki önemini gösteriyor. Hitit kralının Büklükale’de yaşamış olabileceği de yine tahminler arasında. 

Ekim 2023’te düzenlenen ‘Barbie Music Series’in en çok ilgi göreni, Stevie Nicks’in Barbie bebeği olmuştu. Fleetwood Mac'in eski üyesi Stevie Nicks, Mattel ile bir yıl boyunca kendi benzerliğinde bir Barbie bebeği yapmak için işbirliği yapmıştı ve bebekler 55 dolardan satışa sunulmuştu. ‘Barbie Steve Nicks’i ‘Rumours’ albüm kapağından ilhamını alan büyüleyici bir siyah elbiseyle ve elinde tefiyle görüyorduk. Sınırlı sayıda üretilen bebek saatler içerisinde tükenmişti. Geçen ikinci edisyon olarak yeniden piyasaya sürülen bebekler yine saatler içerisinde tükendi.

Fotoğraf: Page Six

Musée Grévin'e yerleştirilen Beyoncé'nin balmumu heykeli, Beyoncé’den başka herkese benzemesi nedeniyle tartışma yaratmaya devam ediyor. Müze ziyaretçilerinin, müzede Beyoncé’nin de balmumu heykeli olması için imza toplamasının ardından kolları sıvayan müze ekibi, tepkilere karşı şu an için sessizliğini koruyor. Heykelin yapımının, Musée Grévin'in yaratıcı atölye ekibi ve usta heykeltıraş Claus Velte'nin altı ayını aldığı söyleniyor. 

Türkiye’nin ilk yerli haberleşme uydusu Türksat 6A, SpaceX’in Falcon 9 roketiyle uzaya gönderildi. Fırlatmanın 67. dakikasında uydudan ilk sinyal alındı.Türksat 6A’nın hizmet ömrünün yaklaşık 15 yıl olacağı tahmin ediliyor. Dünya yörüngesinde 2024 itibarıyla 3 bin 350 civarında haberleşme uydusu bulunuyor.

İdare Mahkemesi, program durdurma cezasına uymadığı gerekçesiyle Açık Radyo'nun yayın lisansının iptal edilmesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Radyodan yapılan açıklamada mutlu haber “Dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiş bulunmaktadır” cümlesiyle duyuruldu ve farkındalık yaratılmasına destek olan tüm Açık Radyo dinleyicilerine teşekkür edildi. 

Yağız Kaan Erdoğmuş, satranç efsanesi Magnus Carlsen'i blitz kategorisinde mat etti. Müsabakayı 41.2 saniyede tamamlamayı başaran 13 yaşındaki Yağız Kaan, geçen yıl 'Büyük Usta' unvanını alarak, tarihte bu başarıya ulaşan en genç dördüncü oyuncu olmuştu.

nerede ne var?

Fotoğraf: İKSV

31. İstanbul Caz Festivali devam ediyor. Ülkemizde ilk defa sahne alacak Chris Isaak bu akşam Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda sevenleriyle buluşacak. Caz ve dansın İstanbul boğazıyla kavuşacağı ‘Caz Vapuru’ ise 14 Temmuz Pazar günü gerçekleşecek. Vapur 11.00’de Kabataş’tan kalkacak ve macera Anadolu Kavağı’na kadar sürecek. ‘Pera'da Bir Caz Akşamı’ özlediğimiz Beyoğlu’nun tadını yine damağımızda bırakacak bir programla 17 Temmuz’da, Pera’nın çeşitli mekânlarına yayılacak. Işıl ışıl bir Kadıköy gecesine festival havası katmak isteyenler 18 Temmuz akşamı ‘+1’li Gece Gezmesi’nde buluşacak. 

Tarihî Fuat Paşa Yalısı; Tiyatrose ve Tiyartomig tarafından sahneye dönüşüyor ve tiyatro severleri bir araya getiriyor. ‘Yalıda Tiyatro’nun temmuz programı burada. 

İBB iştiraklerinden Kültür AŞ tarafından hayata geçirilen ‘Genç Buluşmalar’ kapsamında, ülkenin dört bir yanında yer alan 20 devlet üniversitesinin Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileri tarafından üretilen ve öne çıkan eserler sergilenmeye devam ediyor. Heykelden resme, seramikten fotoğrafa, genç yaşta ilham veren sanatçı adaylarının işlerini görmek isteyenler 21 Temmuz’a kadar Taksim Sanat’ı ziyaret edebilirler.

SAHA Derneği ve YBYTU, küratörlere yönelik ‘Türkiye-Brezilya’ değişim programını duyurdu. Brezilya ve Türkiye'de yaşayan, çağdaş sanata istikrarlı bir katkı sağlamış olan ve farklı kültürel perspektiflere ilgi duyan küratörlerin başvurularına açık olan program için son başvuru tarihi 21 Temmuz.

KüçükÇiftlik Park, açıkhava sinema gösterimlerine ‘Bob Marley: One Love’ ile başladı. 24 Ağustos’a kadar sürecek olan ‘Bahçe Sineması’ gösterimlerinin yanı sıra film konseptine uygun DJ performansından mini konserlere kadar farklı içerikler de yer alacak.

19. Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi, 10 Mayıs-23 Kasım 2025 tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. Bienaldeki Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu üstlenen İKSV, sergide yer alacak projeyi belirlemek amacıyla iki aşamalı bir açık çağrı yapıyor. Başvuru ve seçim süreci hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

24 yaş ve altı İstanbullulara kültür etkinliklerinden ücretsiz faydalanma fırsatı sunan ve gençlerin kültür sanat etkinliklerine katılımını teşvik eden uygulama ‘Koltuk Senin’ bu yaz da devam ediyor. Koltuk Senin uygulaması, temmuz ayında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleşen belirli etkinliklerde geçerli olacak.

Fotoğraf: Tiyatrolar 

Yıldırım Fikret Urağ’ın yazıp yönettiği ve Ebru Unurtan, Yıldırım Fikret Urağ ve Okan Bayülgen’in performanslarıyla ‘OTELDE,’ 19 Temmuz’da Özgürlük Parkı’nda. 

İstanbul Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü tasarım stüdyosunun Kurşunlu Han ve Ali Paşa Han üzerine deneyimlerini paylaştıkları ‘Han ile Bir Dolanıklılık Hali: Tasarım Stüdyosu Deneyi Olarak Sergisi’ni görmek için bugün son gün, yer Arthan Galeri.

AKM Çocuk Sanat Merkezi, çocukların sanatsal yeteneklerini keşfetmelerini amaçlayan atölye programına devam ediyor. 13 Temmuz’da heykeltraş Zeynep Kösem eğitmenliğinde gerçekleşecek ‘Çocuklar için Resim Atölyesi’, 7-11 yaş çocukların katılımına açık.

Odağını aile, beden ve sosyal inşa temaları üzerine koyup yuva kavramını deşen ve CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı desteğiyle gerçekleşen ‘Yuva’ isimli sergiyi ziyaret etmek için son gün 13 Temmuz. Sergide, çok disiplinli queer sanatçılar kolektifi  na+CTRL, farklı disiplinlerden sanatçıların eserlerinden güzel bir seçki sunuyor.

Son yılların öne çıkan yapımlarının gösterimlerinin, film ekipleriyle söyleşilerin ve gençlere yönelik atölye çalışmalarının yer aldığı renkli programıyla ‘4. Sinemada Film Festivali bu akşam başlıyor. 

Crossroads VII, Art On İstanbul Piyalepaşa’da 20 Temmuz’a kadar ziyaret edilebilir. ‘Crossroads’ sergi serisi, Art On İstanbul'un kuruluş misyonuyla paralel olarak bağımsız sanatçıları konuk ederek onlara alan açmayı hedefliyor.

Burgazada'nın ilk akustik müzik festivali ‘Ada'da Akustik’ 14 Temmuz Pazar günü Cennet Bahçesi’nde.

kapsül kültür öneriyor

Aynı evrenden başka hikâyeler başka formatlarda: ‘The New Adventures of Inside Out 2’da filmde yer alan karakterleri merkezine alan dört orijinal hikâye ile buluşuyoruz. 

Bengü ve Cem Adrian’ın Van Kültür Yolu Festivali’nde yaşadıkları, bize zamanın ruhunun dönüşen yanını anlatıyor: ‘Yaralayan trend, yiten adab’ demiştik, hatırlayalım. 

İrfan Yavru’nun ‘Karşı Sanat’ta gerçekleşen ‘Cem, Cemaat, Cemiyet’ isimli sergisi için Orhan Koçak’ın kaleme aldığı katalog metni.  

İlhami Algör anlatıyor: ‘Jül Vern Seyahat’ 

Jakuzi, eylül ayında çıkarmayı planladıkları yeni albümleri ‘Madalyon’ için kayıtlara başlıyor. Albümün hissi ve teması; hatırlamak, vedalaşmak, devam etmek.

Ridley Scott'ın yönettiği ve başrollerinde Paul Mescal, Pedro Pascal ve Denzel Washington’ı izleyeceğimiz ‘Gladyatör 2’den ilk fragman yayınlandı. Filmin vizyon tarihi 22 Kasım.

Erinç Seymen’in Zilberman Gallery’de 2 Ağustos’a kadar ziyarete açık olan ‘Kīpuka’ başlıklı sergisine adını veren işinin, David Wojnarowicz ve Anne Carson eşliğinde bir yakın okuması.